Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/35268 E. 2016/10570 K. 27.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/35268
KARAR NO : 2016/10570
KARAR TARİHİ : 27.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirkette 1994-1999 yılları arasında çalışıp 1999 yılında emekli olduğunu, daha sonra aynı iş yerinde çalışmaya devam ettiğini, ilk dönem tazminatını aldığını, 1999 yılından sonra 2011 yılına kadar çalışmasını sürdürdüğünü, 2011 yılı mayıs ayında davalı işverenlik tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeden iş akdinin feshedildiğini, davacının işçilik haklarının ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava dilekçesinde iddia edilen çalışma olgusunu, hizmet ilişkisini, ücret beyanı, işçilik alacaklarını ve tazminat talebini kabul etmediklerini, davacının sigortasız çalıştığını iddia ettiği dönem için öncelikle hizmet tespiti davası açıp sigorta kapsamında işçi olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davalı iş veren ile davacı arasında hukuki, kişisel ve ekonomik bir bağımlılık içeren iş sözleşmesi bulunmadığını, bunu göre sigortasız hizmet ilişkisinin haksız bir şekilde sona erdiğinin ispat külfetinin de davacıda olduğunu, iş yerinde fazla çalışma yaptığını, genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçinin norm kuralı gereğince bu iddialarını ispatla yükümlü olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Davacının SGK sicil dosyasının incelenmesinden 01.05.1999 tarihinde çalıştığı iş yerinden ayrıldığı, 30.07.1999 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve kendisine yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının iş yeri dosyası olarak sunulan belgelerin (ücret bordroları vs.) davacının 1999 yılına kadar olan çalışmalarına yönelik olduğu, …. tarafından verilen cevabı yazısında davacı … adına 1999 yılından itibaren yapılan teslimatların istenmesine karşın eski tarihli olması nedeniyle 2003 yılından itibaren var olan kayıtların gönderildiği, kargo teslimat listesine göre davacının iş yerinde bulunduğu ve mesai yaptığı, her ne kadar gönderilen teslimat listesi 2003 tarihinden sonra başlamakta ise de davacının emeklilik sonrasında iddia ettiği gibi 1999 yılı ağustos ayından itibaren iş yerinde çalışmasını sürdürdüğü kanaatine varıldığı, davacının iş akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatının davalı işverenliğe ait olduğu, davalı tarafça dava dosyasına bu yönde bir delil sunulmadığı, bu nedenle iş akdinin 2011 mayıs ayında davalı işverenlikçe tek taraflı ve bildirimsiz feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının fesih tarihi olarak belirttiği Mayıs 2011 tarihinden sonra Ekim 2011 tarihinde de davalı işyerinde kargo teslim alması hususu davacıdan sorularak fesih tarihi netleştirilmeden ve davanın açıldığı tarihte feshin gerçekleşip gerçekleşmediği somutlaştırılmadan karar verilmesi hatalıdır.
3- Kabule göre de, davacı, dava dilekçesinde gün belirtmeden Mayıs 2011 tarihinde iş akdinin feshedildiğini iddia etmiştir. Mahkemece karar gerekçesinde gün belirtilmeden feshin Mayıs 2011 tarihinde gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, feshin hangi gün yapıldığı karar gerekçesinde açıklanmadan ya da kıdem tazminatı faiz başlangıcı olarak kabul edilen fesih tarihi açıkça yazılmadan sonuca gidilmesi ve kıdem tazminatı faiz başlangıcının belirsiz bir tarih olarak kabul edilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.