Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/33676 E. 2014/35455 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33676
KARAR NO : 2014/35455
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/08/2014
NUMARASI : 2014/318-2014/366

DAVA :Davacı, olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, yetkisizlik kararı vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan 12 sıra numaralı iş kolunda kurulu B. Metal İş Sendikası şirketlerine ait işletmede çoğunluğu olduğundan bahisle 12/05/2014 tarihinde diğer davalı T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunduğunu, Bakanlığın yaptığı incelemede şirketlerine ait İ. Mahallesi 1. O. S. B. … Cad. N: … D. adresinde ve C. Mah. S. Sok. N: … Ç. – Gebze /Kocaeli adresinde kurulu bulunan iki iş yerinde toplam 383 işçinin çalıştığı ve bunlardan 165 nin Birleşik Metal İş Sendikasına üye olduğu yolunda tespit yaptığını ve söz konusu tespitin 22/05/2014 tarihinde şirketlerine tebliğ edildiğini, şirkette iş kolu tespiti yapılmadığını, davalı sendikanın şirkete ait iş yerlerinde çoğunluğu bulunmadığını, üye sayısının ve üyeliklerin doğru olup olmadığının belli olmadığını, şirketlerinin işletme merkezinin A. K. İstanbul Organize Deri Sanayi Bölgesi Ya. 11 parel 20. Yol Tuzla İstanbul adresinde olup bağlı bulunduğu görevli makam Çalışma ve İş İstanbul İl Müdürlüğü olduğundan iş bu davanın Anadolu İş Mahkemesinde ikamesinin zorunlu olduğunu beyanla davalı T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının diğer davalı Birleşik Metal İş Sendikası lehine yapmış olduğu 13/05/2014 tarihli olumlu yetki ( çoğunluk) tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Birleşik Metal İşçileri Sendikası vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkemenin yetkisiz olduğunu, işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü bulunduğu İstanbul İş Mahkemelerinin yetkili olduğunu, sendikanın başvuru tarihi itibariyle iş yerinde çoğunluğu sağladığından iş bu davanın reddini savunmuştur.
Davalı T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Çalışma Genel Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunun 41. Maddesinin 7. Bendinde bakanlık yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimleri esas alır hükmü gereğince iş yerine ilişkin bildirimler doğrultusunda alınan dökümlerde davacının başvuru tarihinin 18/02/2014 başvuru tarihi itibariyle söz konusu iş yerinde 383, işçinin çalıştığını, 165 işçinin birleşik metal iş sendikasına üye olduğunun tespit edildiğini ve buna ilişkin 13/05/2014 tarihli 8031 sayılı yetki tespit yazısının gönderildiğinin anlaşıldığını, kayıtların incelenmesinde davacının bakanlığa herhangi bir iş kolu tespit başvurusunda bulunulmadığını açılan davanın süresinde olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak davanın Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 2/3 c, 43/2 ve 79. Maddeleri gereğince iş yerinin bağlı olduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye açılması gerektiği, dolayısıyla İstanbul İş Mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı yetki tespitine konu edilen işyerleri dışında aynı iş kolunda başka Tuzla/İstanbul ve Gebze /Kocaeli adreslerinde iki iş yerinin daha bulunduğunu 2 işçinin çalıştığı Tuzladaki adresin ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere merkez işyeri olduğunu ileri sürerek İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan etmiştir.
T.C. Çalışma Bakanlığı cevap dilekçesinde “ Ayrıca, yetki tespit yazısında belirtilen iki işyerinin dışında İstanbul ve Gebze’de iki işyerinin daha olduğu iddiası ile ilgili olarak da; 12/05/2014 başvuru tarihi itibariyle SGK verileri üzerinden yapılan incelemelerde; dava dilekçesinde belirtilen D. Org.San.Böl. Yan San.Sit.YAl 1 Parsel 20.Yol A.-Tuzla/İSTANBUL adresinde faaliyet gösteren (SGK No: ………..) işyerinin İşkolları Yönetmeliğinin 10 sıra numaralı “”Ticaret,büro eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığı ve Barış mah. 1802/1 Sk. Tubitak Yanı No:l GEBZE (SGK No: 1100497.041) adresinde faaliyet gösteren işyerinin de yine İşkolları Yönetmeliğinin 04 sıra numaralı “Petrol.kimya ve lastik.plastik ve ilaç” işkolunda yer aldığı ve söz konusu yetki tespit yazısına dahil edilmediği anlaşılmıştır.” Şeklinde cevap vermiş; mahkemece davacının bu cevabı kabul etmediği yönündeki beyanlarına rağmen araştırma yapılmamıştır.
Dava tarihinden önce yürürlüğe girmiş olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 79. maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” denilmiştir.
Yukarıdaki hükmün yollamada bulunduğu aynı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde de Görevli Makamın; “İşyeri Toplu İş Sözleşmesi için işyerinin, işletme Toplu İş Sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup Toplu İş Sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı” ifade edeceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34. maddesinin 2. fıkrasında, “Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.” denilirken 4. fıkrasında ise, “İşletme toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklar, işletme merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede on beş gün içinde karara bağlanır. Kararın temyizi hâlinde Yargıtay on beş gün içinde kesin olarak karar verir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, bir işletme toplu iş sözleşmesi için yetki başvurusu mevcut olup davacı şirketin tespit kapsamında iki işyeri söz konusudur. Bunlardan ilki İstiklal Mah. 1.Org.San.Böl.ö.Cad. No: … D. adresinde faaliyet gösterirken ikincisi ise Cumhuriyet Mah. S. Sk. No:…. Ç. -Gebze/KOCAELİ adresinde faaliyette bulunmaktadır.
Mahkemece davanın iş yerinin bağlı olduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye açılması gerektiği, dolayısıyla İstanbul İş Mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan 20.05.2014 tarihli sigortalı hizmet listeleri incelendiğinde tespite konu işyerleri dışında davacıya ait olduğu anlaşılan Tuzla/İstanbul, Gebze/Kocaeli illerinde başka işyerlerinin de bulunduğu görülmektedir. Davacı bu işyerlerinin de aynı işkolunda bulunduğunu ileri sürmüştür.
İşletme toplu iş sözleşmesine ilişkin yetki itirazlarında, yetkili mahkemenin tespitinde belirleyici olan işletme merkezidir. Bu nedenle öncelikle davacı şirketin ana sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, yetki prosedür dosyası, davacı şirket işyerlerinin yaptıkları işler, bağlı oldukları işkolları konusunda açıklayıcı belge ve bilgiler dosya kapsamına dahil edilmelidir. Bundan sonra 6356 sayılı Yasanın 34. maddesi uyarınca yetkili mahkemenin belirlenebilmesi için önce davacının işletme iddiasının değerlendirilmesi gerekmektedir. Toplu İş Hukukunda bir Toplu İş Sözleşmesi ünitesi olan işletmeden söz edebilmek için kural olarak aynı işverene ait, aynı işkolunda yer alan işyerlerinin bulunması gereklidir. İşverenin İşletme kapsamındaki işyerleri için ancak tek bir Toplu İş Sözleşmesi yapılabilir. Bu Toplu İş Sözleşmesi ise işletme toplu iş sözleşmesidir. Bu kural yukarıda da kısaca bahsedildiği üzere kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir. Mahkemece, davalı Bakanlık tarafından verilen cevap yeterli kabul edilerek işletmenin var olup olmadığı belirlenmiş olup, bu konuda yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
6356 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca işkolu tespit süreci işletilmediği sürece işyerinin girdiği işkolu sosyal güvenlik kayıtlarındaki koddan hareketle belirlenecektir. Mahkemece öncelikle Tuzla/İstanbul, Gebze / Kocaeli’nde yer alan işyerlerine ilişkin SGK kayıtları, ticaret sicil kayıtları, ana sözleşme ile işyerlerindeki organizasyonu ve varsa işyerlerinin birbirleriyle ilgilerini gösterir yönetsel belgeler dosya kapsamına dahil edilmeli, burada yapılan işlerin bağımsız nitelikte olup olmadığı, sonucuna göre ortada tek bir işyeri ve ona bağlı yer mi, birden fazla işyeri mi olduğu, birden fazla işyeri mevcut ise bunun Toplu İş Hukuku anlamında aynı işkolunda yer alan işyerlerinden oluşan bir işletme mi olduğu eğer işletme söz konusu ise bunun merkezinin neresi olduğu ortaya konulduktan sonra öncelikle yetkili mahkeme olunup olunmadığı belirlenmelidir.
Mahkeme tarafından bu işyerlerinin işletme oluşturup oluşturmadığı değerlendirildikten sonra işletme merkezinin, yani tespit kapsamındaki işletmenin idare edildiği yerin neresi olduğu belirlenmelidir. Bu tespite göre de işletme merkezinin bağlı olduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün görevli makam olarak tanımlandığı göz önünde bulundurularak yetkili mahkeme olunup olunmadığı değerlendirilmelidir. Eğer yetkili mahkeme olunmadığı değerlendirilecek olunursa yetkili mahkemenin neresi olduğu tespit edilerek dava yetki yönünden reddedilmelidir. Mahkemece bu esaslara aykırı olarak eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.