Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/33161 E. 2014/33223 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/33161
KARAR NO : 2014/33223
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının görev yeri değişikliği bildirimini tebliğ aldıktan 6 gün sonra görev yeri değişikliğini ailevi nedenlerle kabul etmediğini davalıya yazılı olarak bildirdiği, davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesinin haklı fesih iddiası ile çeliştiği ayrıca davacının hizmet akdi feshedilirken kendisine yazılı bir bildirim yapılmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine dair verilen kararın davalılar vekili ve temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.04.2014 gün ve 2014/1888 Esas, 2014/12604 Karar sayılı kararı ile “somut olayda; davacının 31.12.2012 tarihli dilekçesinde, ailevi nedenlerden dolayı yeni görev yerini kabul etmediğini ve yasal haklarının ödenerek iş akdinin feshedilmesini davalı işverenden talep ettiği ve 11.01.2013 tarihinde işverence kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek iş akdine son verildiği, davacı asilin, bu dilekçenin içeriği ve imzanın aidiyeti hususlarında beyanı alınarak bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “davacının beyanının alındığı, … bölgesinde çalışırken kadrosunun feshedilerek kapatıldığının, iş akdini feshetmek zorunda olduğunu söylediğinin belirtilmesi üzerine Yalova’da yaşayan ailesini bırakamayacağını, şirketin başka bir bölümünde iş verilmesini, söz konusu beyanın sadece …’daki görevi kabul etmemesine yönelik olduğunu, dilekçeyi kendisine dikte ettirdikleri doğrultusunda yazdığını beyan ettiği, davalı işveren tarafından 11.01.2013 tarihinde davacının iş akdinin hiçbir sebep gösterilmeksizin feshedildiği, işten ayrılma bildirgesinde de işveren tarafından bildirimli fesih yani 4857 sayılı yasanın 17.maddesi gereğince fesih olarak gösterildiği, iş akdinin ikale ile sona erdiği yönünde taraflar arasında irade birliğinin bulunmadığı” gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dairemizin “somut olayda; davacının 31.12.2012 tarihli dilekçesinde, ailevi nedenlerden dolayı yeni görev yerini kabul etmediğini ve yasal haklarının ödenerek iş akdinin feshedilmesini davalı işverenden talep ettiği ve 11.01.2013 tarihinde işverence kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek iş akdine son verildiği, davacı asilin, bu dilekçenin içeriği ve imzanın aidiyeti hususlarında beyanı alınarak bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile verdiği bozma kararı feshin geçersizliği ile ilgili uyuşmazlığa ait olup, feshin geçersizliği istemi ile açılan davalarda verilen kararların temyizi halinde Yargıtay’ın verdiği karar 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca kesin olduğu (YHGK 20.10.2004 gün ve 2004/9-510E.2004/557 K) ve bu konuda değerlendirme yapmanın Hukuk Genel Kurulu’na ait olduğu anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.