YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30847
KARAR NO : 2016/3456
KARAR TARİHİ : 22.02.2016
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işverene ait ……….. köyünde bulunan besicilik çiftliğinde 04/05/2004 – 15/07/2010 tarihleri arasında müdür olarak çalıştığını, 15/07/2013 tarihinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından sebepsiz yere sona erdirildiğini, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının işyerinden kendi rızası ile ayrıldığını, davacı tarafından verilen ibranamede kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunduğuna ilişkin ihtirazi kaydın bulunmadığını, maaşlarını ve tatil, izin ve benzer bütün haklarını aldığını, hiçbir hak ve alacağının kalmadığını beyan ettiğini, davacının sabah 06.00-23.00 saatleri arasında çalıştığı iddiasının hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, hiç bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir .
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66 ncı maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4 üncü maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2. Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,
çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir.
………………………………..sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalıya ait besicilik çiftliğinde kahya olarak çalışmaktadır. Davalıya ait işyeri ile ilgili olarak çalışan sayısı bakımından mahkemece detaylı bir araştırma yapılmamıştır. Dosyadaki delil durumuna göre mahkemenin görevi hakkında tereddüt oluştuğundan, mahkemece davalıya ait işyerinin işçi sayısını gösteren tüm belgeler celbedilmeli, belgeler üzerinden sonuca varılamaması halinde tanık ifadelerine başvurulmalı ve yine de işçi sayısındaki şüphe giderilemezse gerekirse en son olarak işyerinde keşif icrası suretiyle işçi sayısının tespiti yapılmalıdır. Mahkemece görev hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.