Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/30386 E. 2014/29234 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30386
KARAR NO : 2014/29234
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Davacı vekili, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.12.2013 gün ve 2011/46398 Esas, 2013/33097 Karar sayılı kararı ile “davacı işçinin operatör olarak çalıştığı, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki anlatımlara dayanılarak, davacının aylık 1.500 USD ücret aldığı kabul edilmiş ise de, mahkemenin bu kabulünün dosya kapsamına uygun düşmediği, dosyaya sunulan banka kayıtlarında davacının 2008 yılı Mayıs ayından önce 550-600 USD, belirtilen tarihten sonra ise 1. 000 USD aylık ücret aldığı anlaşılmasına karşın, soyut tanık anlatımına itibar edilerek tüm dönem açısından ücretin 1.500 USD olduğunun kabulü ile işçilik alacaklarının buna göre hesaplanmasının isabetsiz olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “hükme esas alınan ücretin, bozma ilamında belirtildiği gibi 1.500 USD değil, 1.450 USD olup, bu miktarın tüm süreye uygulanmadığı, II. ek raporda da belirtildiği üzere dönemsel olarak 15.10.2005-31.05.2007 tarihleri arasında 650 USD, 01.06.2007-31.05.2007 tarihleri arasında 700 USD, 01.06.2008-10.08.2009 tarihleri arasında 1.450 USD olarak uygulandığı, 1.450 USD’nin tespitinde ise bankaya yatan 1.000 USD’nin üstüne avans olarak olarak verildiği kabul edilen 450 doların dikkate alındığı, davacı vekilince avans olarak aylık 450 USD aldığına dair 20.04.2011 tarihli dilekçesine davalı tarafından itiraz edilmediği, bu nedenle banka kayıtlarında davacıya ödenen ücrete ilave edilerek tam ücreti bulunduğu, bu ücretin tanık beyanlarınca doğrulanan ücret olup, bu nedenle itibar edildiğinden, tespit edilen ücretlerin doğru olduğu ve dosya içeriğine uygun olduğu” gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dairemizin “davacı işçinin operatör olarak çalıştığı, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki anlatımlara dayanılarak, davacının aylık 1.500 USD ücret aldığı kabul edilmiş ise de, mahkemenin bu kabulünün dosya kapsamına uygun düşmediği, dosyaya sunulan banka kayıtlarında davacının 2008 yılı Mayıs ayından önce 550-600 USD, belirtilen tarihten sonra ise 1. 000 USD aylık ücret aldığı anlaşılmasına karşın, soyut tanık anlatımına itibar edilerek tüm dönem açısından ücretin 1.500 USD olduğunun kabulü ile işçilik alacaklarının buna göre hesaplanmasının isabetsiz
olduğu” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “hükme esas alınan ücretin, bozma ilamında belirtildiği gibi 1.500 USD değil, 1.450 USD olup, bu miktarın tüm süreye uygulanmadığı, II. ek raporda da belirtildiği üzere dönemsel olarak 15.10.2005-31.05.2007 tarihleri arasında 650 USD, 01.06.2007-31.05.2007 tarihleri arasında 700 USD, 01.06.2008-10.08.2009 tarihleri arasında 1.450 USD olarak uygulandığı, 1.450 USD’nin tespitinde ise bankaya yatan 1.000 USD’nin üstüne avans olarak olarak verildiği kabul edilen 450 doların dikkate alındığı, davacı vekilince avans olarak aylık 450 USD aldığına dair 20.04.2011 tarihli dilekçesine davalı tarafından itiraz edilmediği, bu nedenle banka kayıtlarında davacıya ödenen ücrete ilave edilerek tam ücreti bulunduğu, bu ücretin tanık beyanlarınca doğrulanan ücret olup, bu nedenle itibar edildiğinden, tespit edilen ücretlerin doğru olduğu ve dosya içeriğine uygun olduğu” gerekçesi ile direnilmiş olup, Dairemizce hükme esas alınan II. Ek raporun gözden kaçırıldığı bu nedenle direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, 13.10.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.