Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/29585 E. 2016/113 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/29585
KARAR NO : 2016/113
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2007
NUMARASI : 2004/573-2007/308

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, ücret, ikramiye, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, sosyal yardım, bayram ödemesi, yakacak yardımı,yiyecek yardımı, izin harçlığı, aile yardımı, çocuk yardımı, ayakkabı yardımı, yemek ücreti, havlu sabun çay ve servis için günlük alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 09.07.1999 – 19.04.2004 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, ücret alacağı, ikramiye, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, sosyal yardım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdinin ekonomik sebeplerle feshedildiğini, ödenmemiş ücret alacaklarının bulunduğunu savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı işverenin davacının iş akdini haklı neden olmaksızın feshettiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı, ücret alacağı, sosyal yardım alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti taleplerinin kabulüne, ikramiye, kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, 16.05.2007 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiğinden davalı İflas İdaresi vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı İflas İdaresi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. Maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.
Diğer taraftan, fazla mesai ücreti hesaplanırken, kural olarak haftalık 45 saati esası üzerinden hesaplama yapılması ve fazla çalışma bulunurken, işe giriş ve çıkış saatleri, ara dinlenme süreleri açıkça belirlenmeli, bu konuda denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Dosya içeriğine göre davacı fazla çalışma konusunda tanık anlatımlarına dayanmıştır. Davacı tanıkları davalı ile husumet içinde oldukları gibi sadece 2003 yılı Nisan ve Eylül ayları arasında fazla çalışma yaptığını beyan etmişlerdir. Tanıklıkları güveni etkileyecek niteliktedir. Bunun yanında hükme esas bilirkişi raporunda 2003 yılı için hangi saatler ve haftalık kaç saat çalışma süresi esas alındığı açıklanmaksızın haftada 4 saat fazla mesai yaptığının kabul edilerek hesaplama yapılmış, ayrıca davacı tanıkları 2003 yılında sadece Nisan – Eylül aylarında fazla çalışma yapıldığını beyan etmiş olmalarına rağmen 2001-2002 yıllarında da fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporu, tanık beyanlarına dayanmadığı gibi fazla çalışmanın tahmini olarak belirlenmesi nedeni ile de denetime elverişli değildir. Bu nedenle; davacının fiilen yaptığı iş, işyerindeki çalışma düzeni, davacı – davalı tanık beyanları bir arada değerlendirilmek sureti ile ve haftalık belirlenmiş fazla çalışma açıkça belirten denetime elverişli bilirkişi rapor alınarak, fazla mesai ücreti var ise hüküm altına alınmalıdır. Denetime elverişli olmayan ve dosya içeriğine uymayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık konusu, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığıdır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığının ispatı işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, davacının bir kısım yıllık izinlerini karışık olarak kullandığını beyan etmiştir. Bu beyan bir kısım yıllık iznin kullandırıldığı konusunda ikrar niteliğinde olup, davacı asil isticvap edilerek çalışma süresi içinde toplam kaç gün yıllık izin kullandığı açıklatılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Davacı tarafın bu yöndeki ikrarı gözetilmeden hüküm kurulması hatalıdır.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.