Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/28921 E. 2016/853 K. 14.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28921
KARAR NO : 2016/853
KARAR TARİHİ : 14.01.2016

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2014
NUMARASI : 2012/352-2014/399

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, dini bayram tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren davalı İ.Deniz Otobüsleri A.Ş’ nin işyerinde alt işveren davalı C. A.Ş’ nin işçisi olarak çalıştığını, sebep bildirmeden iş akdinin feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin ücreti, hafta ve genel tatil, dini bayram tatili, asgari geçim indirimi alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı D.Otobüsleri San ve Tic. A.Ş vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, İ. A.Ş ile diğer davalı Şirket arasında Kamu İhale Kanununa göre Hizmet Alımı Sözleşmesi bulunduğunu, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı C. Tem. Bil. İşl. Ot. Sağ.Hiz.İnş.San. ve Tic. A.Ş. vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davacının halen aynı işyerinde asıl işverene bağlı olarak ihaleye alan Karahan isimli alt işveren ve son olarak Güven isimli firmalar nezdinde çalışmayı sürdürdüğünü, bu durumun iş hukuku anlamında işyeri devri sayıldığını, feshin gerçekleşmediğini, bu nedenle feshe bağlı kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacak talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, puantaj kayıtlarına göre aylık 20 saat fazla mesai ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, davalı işyerinde 3 yıl 10 ay 25 gün hizmeti bulunan davacının tazminat hakkından vazgeçecek şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak mevcut belgeler ve tanık beyanlarından tazminatlara hak kazanacak şekilde işverenlik tarafından iş akdine son verildiği kanaatine varılarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti taleplerinin kabulüne, fazla mesai ücreti alacak talebinin kabulü ile şartları oluşmayan ve usulünce kanıtlanamayan hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarının beyanlarından, davalı İ. A.Ş.nin özelleştirildiği ve özelleştirme sonrası İ. A.Ş ile C. A.Ş. arasındaki sözleşme ilişkisinin bitimi olan 31.12.2011 tarihinde aralarında davacının da bulunduğu C. A.Ş işçilerine 3-4 gün izin verildiği, bu işçilerin sonra çağırılarak Ş. Hatları A.Ş.ye bağlı işyerlerinde çalışacaklarının bildirildiği ve işverenin hizmet alım sözleşmesi akdettiği K. Temizlik firmasına girişlerinin yapılarak bu şirkette çalışmalarını sürdürdükleri anlaşılmıştır. Davacı tanıkları davacının da kendileri gibi işveren değişse de kesintisiz olarak çalışmasını sürdürdüğünü beyan etmişlerdir. Davacıya ait hizmet cetvelinden 31/12/2011 tarihinde işten çıkış bildiriminin yapıldığı ve akabinde 02/01/2012 tarihinde de işe giriş bildiriminin yapıldığı görülmektedir. Dosya içerisinde davacıya fesih bildirimi yapıldığına dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanunun 6.maddesinin birinci fıkrası; “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. ” hükmü dikkate alındığında davacının iş akdi sona ermemiş olup, işyeri devri vardır. Davacının yeni alt işverenin işyerinde çalışmasına devam ettiği ve işyeri devri nedeniyle fesih olmadığı anlaşıldığından davacının feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3- Davacının fazla mesai ücreti alacağı olup olmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta hükme esas bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan Ocak 2009-Aralık 2010 arası imzalı bordrolar ve Ocak 2011-Ekim 2011 arası imzalı ücret hesap pusulalarında, fazla mesai tahakkukları bulunduğundan, bu ödemelerin toplamının fazla mesai hesabından mahsup edilerek sonuca ulaşıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca, dosyada mevcut imzalı bordrolarda tahakkuk bulunnan ayların fazla çalışma hesabında dışlanması gerekirken, ödenen miktarların mahsubu yoluna gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.