Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/28481 E. 2014/30770 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28481
KARAR NO : 2014/30770
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/775-2014/458

DAVA :Davacı, 06.12.2013 gün ve 19751 sayılı olumlu yetki tespitinin itirazına karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan T.C.Ç.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili 06.12.2013 tarihinde görevli makam Çalışma ve İş Kurum İl Müdürlüğüne kaydettirerek aynı gün mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan Ç.. B..nın , diğer davalı F.. A.Ş. İşyerinde davalı T.. S..nın yasal çoğunluğu sağladığına ilişkin 06.12.2013 gün 19751 sayılı yetki tespit yazısının hatalı olduğunu, davalı işverenliğin ticaret sicil kayıtlarına göre unvanının F..Türkiye Çikolata ve Tarım Ürünleri San. Ve Dış Tic. A.Ş. olmasına rağmen tespit yazısında unvanının F.. Çikolata ve Tarım Ürünleri San. Ve Dış Tic. A.Ş. olarak gösterilmiş olup, böyle bir şirket bulunmadığından tespit yazısının iptali gerektiğini, yetki tespit yazısı “işyeri” olarak düzenlenmiş ise de, tespite konu davalının üretim yaptığı Manisa’ daki işyeri dışında İstanbul’da idare merkezini oluşturan bir işyeri bulunduğunu, asil üretim işinin eklentisi durumundaki farklı bir iş kolunda değerlendirilmesi imkanı olamayacağından 6356 sayılı Kanunun 34. maddesi gereğince tüm işyerlerini kapsayan işletme toplu iş sözleşmesi yapılabileceğinden, yetki tespitinin de işletme düzeyinde yapılması, davalı işyeri esas alınarak yapılan tespit işleminin iptali gerektiğini, davalı sendikanın Yasanın aradığı çoğunluğa da sahip olmadığını, davalıların birlikte hareketle müvekkili sendikaya üye olan işçileri işten çıkararak ya da istifaya zorlayarak sendikal özgürlüklerini etkilediklerini beyanla, davalı Bakanlığın 06.12.2013 gün 19751 sayılı yetki tespit yazısının iptalini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılardan T.. S.. vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı F..Türkiye Çikolata ve Tarım Ürünleri San. Ve Dış. Tic. A.Ş. De çalışan işçilerin müvekkili sendikaya üye olmaları üzerine , davalı Bakanlığın 03.12.2003 tarihinde yapılan yetki tespit başvurusu nedeniyle yapılan inceleme sonucu düzenlenen 06.12.2013 gün 19751 sayılı yetki tespit yazısı ile müvekkili sendikanın adı geçen iş yerinde yasanın aradığı çoğunluğu sağlamış olduğuna ilişkin yetki tespit yazısı verildiğini, müvekkili sendikanın 6356 sayılı Kanunun 41. maddesine göre, gerek işletme ve gerekse işyeri seviyesinde yeterli üye çoğunluğuna sahip olduğundan davacı sendika tarafından yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, 6356 sayılı kanunun 17. maddesine göre sendika üyeliği elektronik ortamda gerçekleşmekte olup, e- Devlet kapısı üzerinden sendika üyeliği kazanıldığından ve kayıtlar aynı anda Bakanlık sistemine de alındığından bu kayıtlar esas alınarak yapılan tespite itirazın yerinde olmadığını, dilekçe ekinde sunduğu sendika üyesi işçilerin Bakanlık kayıtlarının karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi yapılması ve ayrıca davanın yasal süresi içinde açılmış olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalı F.. Türkiye Çikolata ve Tarım Ürünleri San. Ve Dış . Tic.A.Ş. Vekili 31.01.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı sendikanın müvekkili şirkette yetkili sendika olmadığını, müvekkili şirketin sendikal hareketi engellemek gibi bir tavrı olmadığının Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/16221 sayalı takipsizlik kararı ile sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenliğin Manisa ve İstanbul’da iki işyerinden oluşan işletme olduğu,T.. S.. ‘nın 04/12/2013 başvuru tarihi itibariyle davalı işletmede yasal çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalılardan T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalılardan T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda Ç.. B.. tarafından Manisa’da bulunan işyeri düzeyinde yetki tespiti yapılmışsa da ; davacının İstanbul’da da bir işyeri bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6356 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca işkolu tespit süreci işletilmediği sürece işyerinin girdiği işkolu sosyal güvenlik kayıtlarındaki koddan hareketle belirlenecektir. Mahkemece öncelikle Manisa ve İstanbul’da yer alan işyerlerine ilişkin SGK kayıtları, ticaret sicil kayıtları, ana sözleşme ile işyerlerindeki organizasyonu ve varsa işyerlerinin birbirleriyle ilgilerini gösterir yönetsel belgeler dosya kapsamına dahil edilmeli, burada yapılan işlerin bağımsız nitelikte olup olmadığı, sonucuna göre ortada tek bir işyeri ve ona bağlı yer mi, birden fazla işyeri mi olduğu, birden fazla işyeri mevcut ise bunun toplu iş hukuku anlamında aynı işkolunda yer alan işyerlerinden oluşan bir işletme mi olduğu, eğer işletme söz konusu ise bunun merkezinin neresi olduğu ortaya konulduktan sonra öncelikle yetkili mahkeme olunup olunmadığı belirlenmelidir. Bu noktada gerekirse keşif ve bilirkişi deliline de başvurularak sonuca gidilmelidir.
Mahkemece yetki hususu incelendikten sonra Manisa ve İstanbul’daki iş yerlerinin 6356 sayılı Yasanın 34. maddesi kapsamında işletme oluşturup oluşturmadığı, yetki tespitinin işyeri düzeyinde mi işletme düzeyinde mi yapılması gerektiği değerlendirmesi yapılarak ; 6356 sayılı Yasanın 41. maddesi hükümleri çerçevesinde çoğunluk şartlarını sağlayıp sağlamadığı incelenmeksizin hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.