Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/28231 E. 2016/1307 K. 20.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28231
KARAR NO : 2016/1307
KARAR TARİHİ : 20.01.2016

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Davacı- karşı davalı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti,
fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine, davalı – karşı davacı ise ihbar tazminatının karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı …, davalı Şirket aleyhine kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsili talebi ile dava açmıştır.
B) Davalı Cevabının Özeti ve Karşı Dava:
Davalı Şirket vekili davayı kabul etmediklerini, davacının iş akdini kendisinin feshettiğini savunarak davanın reddine, karşı dava olarak ihbar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının takip edilmeyen davasının açılmamış sayılmasına, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta dava ve karşı dava söz konusudur.
Mahkemece davacının hazır bulunmadığı duruşmanın 10.12.2013 tarihli oturumunda davalı-karşı davacı vekilinin davayı kabul etmediğini, kendi davalarını takip ettiklerini beyan etmesi üzerine, aynen;
“1-Davacının takip edilmeyen davasının HMK. nun 150. maddesi gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, işlemden kaldırılmasına,
Davalı karşı davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine,
2- 3.280,980 TL. ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Yargılama gideri ile ücreti vekaletin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanarak taraflardan tahsiline,
Dair verilen karar, kararın tebliğ ve tefhim tarihinden itibaren 8 günlük süre içerisinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10.12.2013 “ şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemece her hangi bir gerekçeli karar yazılmadan davacı adına Av…. tarafından 25.12.2013 tarihinde yenileme dilekçesi verilmiştir.
Mahkemece bu dilekçe üzerine 26.12.2013 tarihli yenileme tensibi düzenlenmiş, yenileme tensibinde davacı vekili belirtilmemiş, duruşma 11.03.2014 tarihine bırakılmış, yeni duruşma gününe ilişkin tebligat Av. … yerine davacı asile çıkartılmıştır.
Mahkemece 11.03.2014 tarihinde yapılan duruşmaya sadece davalı/karşı davacı vekili katılmış, davalı vekilinin “ davayı takip etmiyoruz “ beyanı üzerine Mahkemece iki kere takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK. nun 294. Maddesine göre “ Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
Aynı dava içerisinde somut uyuşmazlıktaki gibi hem dava, hem de karşı dava varsa, bunlardan birisinin takip edilmemesi halinde Mahkemece yapılacak iş karşı tarafça takip edilmeyen dava yada karşı davayı işlemden kaldırmak, takip edilen dava yada karşı davayı ya ( yenilenme ihtimali göz önüne alınarak ) işlemden kaldırılan dava yada karşı dava ile birlikte açılmamış sayılma kararı verilebilecek süre olan 3 ayı aşan bir süre ertelemek, yada işlemden kaldırılan dava yada karşı davadan tefrik ederek sonuca gitmektir.
Aynı dava içerisindeki davayı yada karşı davanın işlemden kaldırıldığı oturumda, işlemden kaldırılan davanın yada karşı davanın yenilenme ihtimali bulunduğundan hem işlemden kaldırma, hem de diğer davanın esası hakkında karar verilemez. Bu tür bir işlem usul hukukunun mantığına aykırıdır. Aksi halde somut uyuşmazlıktaki gibi davacı davasını yenilediğinden esastan karar verilen karşı dava hakkında da karar numarası verilip, gerekçeli karar yazılamaz.
Mahkemece davayı işlemden kaldırma kararı verilen oturumda tefrik kararı verilmeden karşı davanın esası hakkında karar verilmesi hatalıdır.
Bu hata yenilemeden sonra da devam etmiş, yenileme üzerine belirlenen 11.03.2014 tarihli oturumda sadece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karar üzerine düzenlenen 11.03.2014 tarihli gerekçeli kararda hem açılmamış sayılma kararı ve hem de karşı davaya ilişkin 10.12.2013 tarihli kabul kararı yazılmıştır.
Mahkemenin açılmamış sayılma kararı incelendiğinde;
Davayı … bizzat açmış, ancak yenileme talebi davacı adına Av…. tarafından 25.12.2013 tarihli dilekçe ile yapılmıştır. Dilekçe…Mahkemeleri Ön Büro görevlisi tarafından alınarak Uyap Bilişim Sistemine kaydedilmiştir.
Vekil ile takip edilen davaya ilişkin tebligatların vekile yapılması gerekir.
Yenileme işlemi vekil tarafından yapıldığından yeni duruşma gününün dilekçeyi veren Av. …’ a yapılması gerekirken davacı asile çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Yeni duruşma gününe ilişkin tebligatın dilekçeyi veren Av. …’ a yapılması gerekirken davacı asile yapılması ve davacının duruşmaya gelmediğinden bahisle davanın işlemden kaldırılması da usule aykırıdır.

Neticeten Mahkemenin 10.12.2013 tarihli karşı davaya ilişkin kararı ile 11.03.2014 tarihli hem açılmamış sayılma kararı ve hem de karşı davayı içeren kararı usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.