Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/28114 E. 2014/34883 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28114
KARAR NO : 2014/34883
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : GEBZE 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/467-2014/168

DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinden işe girdiği sırada her ay için ayrı ayrı 12 adet istifa dilekçesi alındığını, işverenin işe devam etme kararı aldığı işçilerden bu 1 yılın sonunda tekrar bu şekilde istifa dilekçeleri vermelerini istediğini, davacıdan da tekrar istifa dilekçeleri vermesinin istenmesine karşın davacının bunu kabul etmemesi üzerine iş akdinin feshedildiğini, davalı tarafından her ne kadar davacının istifa ettiği savunulmuş ise de, daha öncede ifade edildiği üzere davacının vermiş olduğu istifa dilekçelerinden birinin kullanıldığını ileri sürerek; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iddia ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını davacının 28.05.2013 tarihli dilekçesi ile 30.05.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere istifa ettiğini bildirdiği ve istifa eden işçinin işe iade talebinde bulunamayacağı savunularak; davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, geçerli bir sebep yokken davacının istifa ile iş akdini sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tanık beyanlarından davacının istifa etmek gibi bir niyetinin olmadığı, fesihten bir gün sonra davacının 29.05.2013 tarihinde ihtarname çekerek işe devam etmek istediğini bildirdiği, 30.05.2013 tarihinde işverence davacının istifa ettiği gerekçesi ile davacıyı işe kabul etmediği, davacının istifa ettikten bir gün sonra ihtarname çekerek eski işinde çalışmak istemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki iş ilişkisinin istifa suretiyle sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır ( Oğuzman, Kemal, Türk Borçlar Kanunu ve İş Mevzuatına Göre Hizmet “iş” Aktinin Feshi, İstanbul 1955. s. 41). İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanununda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir. İstifa eden işçinin iş güvencesinden yararlanabilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; davacı işe girdiği sırada her ay için ayrı ayrı 12 adet istifa dilekçesi alındığını, işverenin işe devam etme kararı aldığı işçilerden bu 1 yılın sonunda tekrar bu şekilde istifa dilekçeleri vermelerini istediğini, kendisinden de tekrar istifa dilekçeleri vermesinin istenmesine karşın bunu kabul etmemesi üzerine iş akdinin feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve istifa ederek iş akdini sonlandırdığını savunmuştur.
Davalı tarafından ibraz edilen, el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış 28.05.2013 tarihli istifa dilekçesinde davacı, özel nedenlerden dolayı 30.05.2013 tarihinden itibaren istifa ettiğini bildirmiştir.
Davacının işe giriş tarihi 28.05.2012 olmasına karşın istifa dilekçesinde 30.05.2013 tarihinden itibaren istifa ettiğini bildirmiş olması karşısında, davacıdan her ay için istifa dilekçesi alındığının kabulü mümkün değildir. Kaldı ki davacı işe girişi sırasında baskı ile kendisinden bu şekilde istifa dilekçelerinin alındığını da ispat edememiştir. İstifa eden işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar hükmedilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 199.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak, 20.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.