Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/2797 E. 2014/39588 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2797
KARAR NO : 2014/39588
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2003/851-2013/821

DAVA : Davacı-karşı davalı işveren uğradığı zararın tazmini ile işçiye verilen avans, borç ve usulsüz yaptığı harcamaların ödetilmesini, davalı karşı davacı işçi ise kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle her iki davanın kısmen gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı karşı davalının duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.12.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı karşı davalı adına Avukat Kamil Şahin ile karşı taraf adına Avukat geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı karşı davalı, davalının şirket genel müdürü olarak çalıştığı dönemde şirketi zarara uğrattığını, şirketten avans ve kredi aldığı halde bunları ödemediğini ileri sürerek şirket zararı ile kendisine verilen kredi ile avans alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı karşı davacı, davacının şirketi zarara uğrattığı iddiasının doğru olmadığını savunarak davasının reddini, karşı davası yönünden ise iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağını istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı karşı davalının iş sözleşmesini feshetmekte haksız olduğu, davalı işçinin kullanmadığı izin alacakları bulunduğu gerekçesiyle davalı karşı davacının davasının kısmen kabulüne, davacı karşı davalının talep ettiği zararların bir kısmı yönünden haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı karşı davacı işçinin tüm, davacı karşı davalı işverenin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı karşı davacı, davacı karşı davalı şirkette 28.07.1998-28.02.2003 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak çalışmıştır.
Davacı şirkete ait H.. U.. (K.. I-H.. I) isimli geminin işletmeci acenta olarak işletilmesi hususunda V.. Denizcilik Tur.İth.İhr.Ltd.Şti. arasında sözleşme yapılmıştır. Davacı şirket tarafından V.. firmasına 05.11.1999-31.03.2000 tarihleri arasında 35.000 USD, Nisan 2000-Nisan 2001 döneminde ise aylık 3.000 USD üzerinden 39.000 USD olmak üzere toplam 74.000 USD ödenmesine karar verilmiştir. Buna karşın dava dışı V.. şirketine acenta/işletmeci olarak 96.830 USD ödeme yapıldığı, fazladan ödenen miktarın 22.830 USD olduğu, yine V.. firmasının Singapurda acenta olarak belirlediği E.. Shipping tarafından şirkete kesilen usulsüz 68 adet fatura karşılığı 46.000 USD ödeme yapıldığı, yine geminin 03.04.2001 tarihinde satılarak 09.04.2001 tarihinde teslim edilmesine karşın bu tarihten sonra gemi illetim masrafı olarak V.. tarafından kesinlen faturalar karşılığı olmak üzere 70.153 USD ödeme yapıldığı ve toplam usulsüz ödeme miktarının 138.983 USD olduğu dosya içindeki belgeler ile bilirkişi C.. Ö.. ve T.. G.. tarafından verilen rapor ile sabittir.
Yine davacı işveren tarafından dava dışı Viramar firmasına karşı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/1183 E. 2013/218 K. sayılı dosyasında açılan davada Viramar firmasına ödenen 146.983 USD karşılığı davacı şirkete sunulduğu iddia edilen mal ve hizmetler ispatlanamdığından bu miktarın Viramar firmasından alınarak davacı şirkete verilmesi şeklinde hüküm kurulduğu ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği sabittir.
Davalı işçinin genel müdürü olarak çalıştığı dönemde dava dışı Viramar firmasına davacının iddia ettiği gibi 138.983 USD usulsüz ödeme yapıldığı kesinleşen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile sabittir.
Mahkemece bu usulsüz ödemeler nedeniyle davalı işçinin kusur oranının tespiti hususunda dosya içindeki bilirkişiler dışında borçlar hukuku konusunda uzman bir öğretim üyesi bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davalının sorumlu olduğu miktar tespit edilerek dava dışı Viramar firması hakkında açılan ve kesinleşen mahkeme kararıda dikkate alınarak tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde yeniden bir karar verilmelidir.
3-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda davalı karşı davacının genel müdür olarak çalışırken davalı şirketi zarara uğrattığı ve güvenini sarsıcı davranışlarda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı karşı davalı işveren tarafından iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilmiştir. Mahkemece davalı karşı davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü de isabetsizdir.
4-Dosya içindeki 04.09.2002 tarihli tediye makbuzuna göre davalı işçinin davacı şirketten 3.300 TL ödünç para aldığı ve işten ayrıldığı tarihte 1.925 TL borcunun bulunduğu, ayrıca yine üzerinde 42 TL. avans bulunduğu dosya içindeki bilgi ve belgeler ile sabittir. Mahkemece davacı karşı davalı işverenin bu alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı karşı davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.