YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27422
KARAR NO : 2016/1291
KARAR TARİHİ : 19.01.2016
MAHKEMESİ : Y…İŞ MAHKEMESİ
Davacı, fazla mesai ücreti, resmi tatil ücreti, ikramiye alacağı, prim alacağı, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının haftanın 7 günü saat 08:00’de işe başlayıp en erken 22:00’de işi bırakarak çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ikramiye, prim, eşitliğe aykırılıktan doğan yevmiye farkı alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının haftanın 7 günü çalıştığı iddiasının asılsız ve hayatın olağan akışına ters olduğunu, çalışma koşullarının davacının iddia ettiği gibi olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya ait işyerinde 15/06/2004-05/08/2011 tarihleri arasında çalıştığı, geçici işçi statüsü ile çalışmaya başladığı ve 09/01/2008 tarihinde sürekli işçi kadrosuna atandığı, Belediye’nin değişik birimlerinde görevlendirildiği, 24/05/2005 tarihli taahhütnamede Belediye Başkanı sekreteri olarak görev yaptığını, tüm sosyal yardımlar dahil 750,18.-TL. net ücret almayı kabul ettiğini, bunun dışında herhangi bir ücret talep etmeyeceğini belirttiği, 15/01/2008-14/01/2010 tarihlerini kapsayan TİS ile en düşük işçi yevmiyesinin 24,13.-TL., en yüksek işçi yevmiyesinin 59,57.-TL. olarak belirlendiği, davacının Nisan 2011 itibariyle yevmiyesinin düşürüldüğü, davacının bu durumu kabul etmediği, bunu yazılı olarak işverene bildirdiği, ancak işveren tarafından kabul edilmediği, Haziran 2004 – Temmuz 2011 dönemlerine ait ücret bordrolarının dosyada bulunduğu, buna göre davacının ücretinin bilirkişi tarafından tespit edildiği, ancak davacı indirimli ücreti kabul etmediğinden ve ücretinin indirilmesi yasal olmadığından hiç indirim yapılmamış gibi en son ücreti üzerinden hesaplama yapıldığı, davacının davalı işyerinde ayın 2 haftasında haftada 5 gün çalıştığı, haftanın 1 günü 08:00-17:00 arasında, haftanın 2 günü 08:00-20:00 arasında, haftanın 2 günü ise 08:00-21:00 saatleri arasında çalıştığı, ayın 2 haftasında ise haftada 6 gün çalıştığı, haftanın bir günü 08:00-17:00 arasında, haftanın 2 günü 08:00-20:00 arasında, haftanın 2 günü 08:00-21:00 saatleri arasında, cumartesi günü 08:00-12:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek ara dinlenmesi ve yasal 45 saatlik haftalık çalışma süresi düşüldükten sonra aylık 35 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek bilirkişi raporunda fazla çalışma alacak miktarının hesaplandığı, davacının 11/08/2008 tarihinde sendikaya üye olduğu, bu nedenle bu tarihe kadar olan hesaplamanın 4857 sayılı Yasa’ya göre, bu tarihten sonrası içinse TİS hükümlerine göre yapıldığı, davacının rapor ve izin sürelerinin hesaplanmada dikkate alındığı, davacının tüm ulusal bayram ve resmi tatillerde çalıştığı kabul edilerek ve istirahat ve izin süreleri dikkate alınarak bu alacak miktarının hesaplandığı, yine dini bayramların bir gününde çalıştığı kabul edilerek genel tatil alacak miktarının hesaplandığı, bordrolarda pazar günleri de tahakkuk yapıldığı, bunun da davacının pazar günleri çalıştığını gösterdiği, bilirkişi tarafından ayda bir pazar günü çalıştığı kabul edilerek hafta tatili alacak miktarının hesaplandığı, bordrolarda tahakkuk bulunan alacak miktarlarının ödenmediği kabul edilerek yapılan birinci alternatifteki hesaplamanın hükme esas alındığı, hesaplanan fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacak miktarlarından bir kişinin yılın tamamında bu şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, izinli, raporlu, mazeretli olup çalışamayacağı günler nedeniyle %40 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, Yargıtay uygulaması gereğince hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği, davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulduğu, ücret alacağı niteliğinde olan fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacağının dava ve ıslah tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bilirkişi tarafından zamanaşımına uğrayan alacak miktarlarının hesaplandığı, davacının aylık ücretinin 01/04/2011 tarihinden itibaren düşürüldüğü, bunun davacı tarafından kabul edilmediği, dolayısıyla ücret fark alacağının bulunduğu, bilirkişi tarafından bu tarihten 05/08/2011 tarihine kadar olan süredeki ücret farkının hesaplandığı, davacının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen dosyalarda verilen karar uyarınca ikramiye, prim ve yevmiye fark alacağının bulunmadığı, bu taleplerin reddi gerektiği gerekçesi ile fark ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne, sair taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla hafta tatili çalışması yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla hafta tatili çalışmasının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla hafta tatili çalışmasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, hafta tatili çalışması ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hafta tatili alacağı açısından, bordrolarda bazı aylarda cumartesi-pazar mesaisi tahakkuku bulunmaktadır. Bu bordroların imzasız olması ve ödeme belgesi de bulunmaması nedeni ile Mahkeme tarafından dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı bir Kamu Kurumu olup, Kamu Kurumları ödemelerini banka yolu ile yapar. Bu nedenle öncelikle davacının banka hesap ekstreleri, hafta tatili alacağı açısından hükme esas tarih aralıkları için getirtilmelidir.
Bordrolarında Cumartesi-Pazar mesaisi tahakkuku bulunan aylar açısından bordrolardaki tahakkukların ödenip ödenmediği tespit edilmelidir.
Bordrolarında Cumartesi-Pazar mesaisi tahakkuku bulunan aylar açısından bordrolardaki tahakkukların ödendiği tespit edilen aylar açısından ise, bordrolardaki tahakkukların gerektiği şekilde zamlı hesaplanarak tahakkuk ettirilip ettirilmediği ay ay incelenerek denetime elverişli şekilde ortaya konmalıdır.
Bordrolarında cumartesi-pazar mesaisi tahakkuku bulunan aylar açısından bordrolardaki tahakkukların gerektiği gibi zamlı tahakkuk ettirilmediği anlaşılan ayların mevcudiyeti halinde hafta tatili çalışması alacağının sadece zam kısmı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
Bordrolarında cumartesi-pazar mesaisi tahakkuku gerektiği şekilde zamlı hesaplanan aylar ise hesaplamada dışlanmalıdır.
Yukardaki bozma dışında kalan alacağın tespitine ilişkin hesaplama ve hesaplama unsurlarının değişmeyeceği de gözetilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.