Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/27413 E. 2016/679 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27413
KARAR NO : 2016/679
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2012/666-2014/382

Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, maaş alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkette 20.09.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, sigortaya bildirim yapılmadığını, 15.01.2011 tarihine kadar bilgilendirme ve öğretilerde bulunduğunu, aynı zamanda etütlerde eğitmen olarak görev yaptığını, sigorta girişinin 15.01.2011 tarihinde yapıldığını ve bu süreye kadar olan ücretlerinin ödenmediğini, sigorta girişinin yapıldığı tarihten sonra da gerçek ücret üzerinden prime esas kazancın bildirilmediğini, son ücretinin net 1.250-TL olduğunu, yemek yardımı olduğunu, gerçek kazanç üzerinden prime esas kazancın düzeltilmesi taleplerinin karşılıksız kaldığını, işyerinde haftada 6 gün toplam 72 saat çalıştığını ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, iş akdini haklı nedenle feshettikten sonra da gerçek ücreti üzerinden değil kayıtlardaki ücretten ödeme yapıldığını ve bakiye ücret alacağının bulunduğunu, 7 günlük izin ücreti alacağının bulunduğunu, iş akdinin müvekkili tarafından sigortaya gerçek ücret üzerinden prime esas kazançların bildirilmemesi, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ve iş sağlığı ve güvenlik hükümlerine uyulmaması nedeniyle 29.03.2012 tarihli ihtarname ile iş akdinin feshedildiğini, tazminat ve ücret alacaklarının ödenmesinin ihtar edildiğini, bu konuda ilgili Kurumlara şikayette bulunulduğunu, davacıdan işe girerken vade ve tanzim tarihi boş 12.000-TL bedelli teminat senedi alındığını, iş akdinin haklı nedenle feshedilmesi üzerinde davalının 4.500-TL asıl alacak üzerinden icra takibine giriştiğini, takibe konu bononun teminat senedi olduğunu, takibin iptalini ve takibini durdurulmasını talep ettiklerini talep ettiklerini belirterek, kıdem tazminatı ile maaş, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/ E. takibin iptaline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında icra takibi nedeni ile ödeme yapması nedeni ile istirdadını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında 16.08.2010 tarihinde eğitmen adayı gelişim programı protokolünün yapıldığını, davalı şirket tarafından davacıya 450 saat eğitim verildiğini, çalıştığı süre boyunca eğitmenlik tecrübesi kazandırma amaçlı ek eğitim verildiğini, davcı ile imzalanan protokolde davacının eğitim programı ile formasyon ve yetenek geliştirme eğitimlerine aksatmadan devam edeceği, ilgili yönetmelik ve yönergelere uygun edeceği, birim müdürü tarafından belirlenen idari ve operasyonel görevleri yerine getireceği, 3 aylık eğitim programının tamamlanmasından sonra davalının karar vermesi ve kayıt şartı ile 2 yıl süreyle sözleşme kapsamında almış olduğu kariyer eğitimiyle ilgili alanda kesintisiz asistan eğitmenliği yapacağı, bu dönemde asistan eğitmenlere verilen ücret kadar kendisine maaş ödeneceği, ilk yılın sonunda uygulanan genel artış oranı kadar ücret artışının yapılacağı, sözleşmenin 2 yıllık çalışma döneminin askerlik ve benzeri bir nedenle kesintiye uğramayacağı, uğradığı takdirde feshin gerçekleştiği tarihe göre madde E 2’ deki hükümlere göre davacının sözleşme fesih bedeli ödeyeceğini kabul ettiğini, davacı ile eğitmen adayı gelişim protokolünün iş sözleşmesi akdedilmeden 5 ay önce imzalandığını, programda başarılı olan adaylarla iş sözleşmesinin imzalandığını, protokolde feshi düzenleyen E bendinde ilk 150 saatlik bölümün tamamlandıktan sonra eğitmen adayları ile mülakat yapıldığını ve eğitmenlik yapabileceğine kanaat getirilen adaylarla yola devam edildiğini, davacının 150 saatlik bölümden sonra eğitime davam etmeyi tercih ettiğini, davacı ile 15.01.2011 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi yapıldığını, davacının yazılı programdaki eğitimleri alarak asistan eğitmen olduğunu, davacı ile iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte sigortaya bildiriminin yapıldığını, sigorta primlerinin eksiksiz ödendiğini, davacının ücret ödemeden almış olduğu 12.000-TL bedelli eğitim karşılığında 2 yıl süre ile çalışma taahhüdünde bulunduğunu, Beşiktaş Bireysel Eğitim Şubesi’ nde 15.01.2011 – 29.03.2012 tarihleri arasında muhasebe – SAP asistan eğitmeni olarak çalıştığını, davacının protokolün C 3 maddesi E.2.2 maddesi hükümlerini hiçe sayarak 2 yıl çalışma şartını yerine getirmeden işten ayrıldığını, müvekkilinin 12.000-TL tutarındaki tazminatı talep hakkının doğduğunu, davacıya tazminat tutarını ödemesinin ihtar edildiğini, ödemeyi yapmaması üzerine İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/ E. sayılı dosyası ile 4.500-TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin 12.000-TL senedin tamamını değil 24 aylık süreden geriye kalan 9,5 aylık kısma tekabül eden ücreti talep ettiğini, davacıya eğitim verilerek mesleğin inceliklerinin öğretildiğini, kendi kadrosunda iş verdiğini, davacının şirketteki 14,5 aylık tecrübesi ile kariyer yaptığını, davacının asistan eğitmen olarak brüt 796,50-TL ücretle işe başladığını, sigorta primlerinin aldığı ücretler esas alınarak ödendiğini, davacının fazla mesai, izin vs. ücret alacağının olmadığını, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, iş sözleşmesinin davacı tarafından Kartal 6. Noterliği’ nin 29.03.2012 tarih ve 008987 yevmiye no’ lu ihtarnamesi ile; muvafakatı olmadan fazla çalıştırılması, fazla çalışma ücretinin ödenmemesi, gerçek ücretin SGK’ na bildirilmemesi ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine uyulmaması sebepleri gösterilerek feshedilmiş, ihtarname ve ayrılış bildirgesinden; iş akdinin davacı tarafından fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, onayı olmadan fazla çalıştırılması ve prime esas kazancının sigortaya eksik bildirilmesi nedeniyle feshedildiği hususunda mahkememize tam kanaat geldiğinden ve İşyerinde fazla çalışma yapıldığının ispatı işçiye, ücretinin ödendiğinin ispatı ise işverene ait olup, dosyaya, çalışma gün ve saatlerine ilişkin işyeri giriş çıkış kayıtları vs. belge sunulmadığından ve davacının fazla mesai yaptığı tanık anlatımlarıyla da sabit olduğundan, Yıllık izin için gerekli kayıt ve defterleri tanzim etmek işverenin görevi olduğu, yıllık izinlerin verildiği hususunun ispatı işverene ait olup, İşçinin yıllık ücretli izinlerinin kullanıldığını, davalı işveren işçinin imzası bulunan yıllık izin defteri veya eşdeğerde belge ile kanıtlamadığından ve İşveren, davacının ücretin ödendiğini bordro ve benzeri yazılı belgelerle ispatlamak zorunda olup, davacıya 932,27-TL olarak ödendiğine dair banka hesap dökümü sunuluş olduğu ancak taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığından ödenen 932,27-TL mahsup edilmesi gerektiği hususu tüm dosya kapsamıyla da sabit olduğundan, Davacının davalı aleyhine açmış olduğu kıdem tazminatı alacağı, fazla mesai ücret alacağı, yıllık izin ücreti alacağı ve ücret alacağı ile ilgili davasının 07/03/2014 tarihli bilirkişi raporunun (a) seçeneğinde belirtilen hesap miktarı baz alınarak ve ıslah dilekçesindeki taleplerle bağlı kalınarak ispatlanması sebebiyle kabulüne, İş akdi davacı tarafından, İş Kanunu m. 24/II hükümlerine dayanılarak fazla mesai ücreti alacaklarının ödenmemesi ve prime esas kazancı eksik bildirilmesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiği, İşçinin, haklı nedenlerin gerçekleşmesi durumunda, aksi sözleşmede öngörülmüş bulunsa dahi eğitim giderleri veya cezai şartı ödemek zorunda kalmaksızın iş sözleşmesini feshedebilecek durumda olduğundan ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2012/ E. Sayılı dosyasındaki takibin iptali gerektiğinden ve davacının borçlu olmadığının tespiti ile davacının icra tehditi altında iken icra dosyasına 5.421,98.-TL ödendiği , bu miktarın yargılama sırasında ödeme durumu doğduğundan , Davacının davalı aleyhine açmış olduğu istirdat davasının kabulüne, bu itibarla; Davacı tarafından verilen işveren nezdindeki senedinin teminat senedi mahiyetinde olduğundan iptaline; Davacının davalı işverene borçlu olmadığının tespitine,Yargılama sırasında senedin icra yolu ile tahsile dildiği ve davacının İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2012/ Esas sayılı dosyasına borcu ödemek durumunda kaldığı dikkate alınarak, talep doğrultusunda 5.421,98.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Çalışma olgusu konusunda kayıtlar sunulmuş ise bu kayıtlar değerlendirilmelidir.
Dosya içeriğine göre davacı davalı işyerinde eğitmen olarak çalışmıştır. Davacı taraf fazla mesai yaptırıldığında karşılığının ödenmediğini, davalı taraf ise davacının çalıştığı tüm dönemde yasal haklarının kendisine ödendiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacı tanık beyanlarına göre haftalık 16 saat fazla mesai yapıldığının kabulü ile yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir. Ancak davalı çalışma olgusu konusunda dosyaya yoklama formları sunmuştur. Bu belgelerin fazla mesai yönünden değerlendirilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
3- Taraflar arasında ücret miktarı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta davacı net 1.250,00 TL aldığını iddia etmiş, davalı ise davacının net 964,50 TL ile çalıştığını savunmuştur. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmadan davacı tanık beyanları doğrultusunda, davacının aylık net 1.000,00 TL maaş ile çalıştığı kabul edilmiştir.
Mahkemece yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.