YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27262
KARAR NO : 2014/38772
KARAR TARİHİ : 19.12.2014
MAHKEMESİ : EDREMİT 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/182-2014/270
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı vekili, müvekkilinin egzos ve emisyon teknisyeni olarak 08/09/2009 tarihinde işe başladığını ve yaklaşık 3,5 yıl görev yaptığını, davalı şirketin istasyon amiri Z.. B.. tarafından iş ortakları M.. S.. ve M.. N.. K..’ın bulundukları odaya çağrılarak Balıkesir İlindeki merkezde süresiz olarak çalışmak suretiyle atadıklarını, 01/03/2013 tarihinde Balıkesir’de işbaşı yapması gerektiğinin söylendiğini, müvekkilinin bu bildirim üzerine Havran Noterliği’nin 21/02/2013 tarih ve 689 yevmiye nolu ihtarnamesini çekerek işyeri değişikliğini kabul etmediğini bildirdiğini, müvekkilinin 14 yıldır Akçay’da eşi ve 10 aylık bebekleriyle kendi evlerinde yaşadıklarını, 10 aylık bebeklerine Edremit’te yaşayan kayınvalidesinin baktığını, müvekkilinin eşinin 4 yıldır Akçay’da çalıştığını bu nedenle bebeğini her gün kayınvalidesine getirip götürdüğünü, müvekkilinin çalıştığı işe güvenerek taşıt kredisi çektiğini, müvekkilinin hergün Balıkesir’e gidip gelmesinin maddi olarak zarara uğramasına neden olacağını ayrıca müvekkilinin yıpranacağını ve iş veriminin azalmasına sebebiyet vereceğini, müvekkilinin Balıkesir merkezde ev tutmasının eşinin Akçay’daki 4 yıllık işinden olmasına neden olacağını, müvekkilinin masraflarının ve borçlarının iyice artacağını, müvekkilinin çekmiş olduğu ihtarnameye davalı şirket tarafından cevap verilmediğini bu nedenle müvekkilinin Edremit şubedeki işine devam ettiğini, 01/03/2013 tarihinde mesai saatleri içinde Edremit Şubesi’ndeki işyerine gittiğine Balıkesir merkezde olduğu görüldüğünden iş başı yaptırılmadığını, ertesi gün yani 02/03/2013 tarihinde mesai saatlerinde müvekkilinin iş yerine gittiğini ancak içeriye alınmadığını, davalı şirketin 04/03/2013 tarihinde müvekkilinin iş akdini 01/03/2013 tarihinde Balıkesir’deki iş yerinde iş başı yapmaması gerekçesiyle feshettiğini, davalı şirketin feshinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin fesihten sonra ihtiyaçlarını karşılamak adına işsizlik maaşı talebinde bulunduğunu ancak davalı şirketin çıkış işleminde yanlış kod girmesi nedeniyle müvekkilinin istifa etmiş gözüktüğünü bu nedenle işsizlik maaşı da verilmediğini, müvekkilinin rızası dışında başka bir şehirde iş değişikliğine zorlanarak istifa etme mecburiyetine sokulduğunu, müvekkilinin istifa etmemesi üzerine davalı tarafın usulsüz ve haksız olarak bildirimsiz ve tazminatsız olarak müvekkilinin iş akdini feshettiğini, müvekkilinin hem maddi hem de manevi olarak yıprandığını belirterek müvekkilinin iş sözleşmesinin feshedilmesi işleminin geçersizliğine ve eski işine iade edilmesi ile müvekkilinin yasal süre içerisinde iş başlatılmaması halinde 8 aylık ücreti tutarında tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmesi, müvekkilinin çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücreti ile en az 2 aylık ücret tutarında iş güvencesi tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi, fesih tarihinden itibaren 2 aylık ücret tutarında kötüniyet tazminatı ödenmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı vekili, şirket içi çalışma düzeni, ihtiyaç ve koşulları sebebi ile davacının Edremit istasyonundan Balıkesir İstasyonuna atama kararı verildiğini ve bu atamanın kendisine önce 19/02/2013 tarihinde yazılı olarak iş yerinde bildirildiğini, davacının yazılı atama belgesini imzadan imtina ettiğini, bunun üzerine Balıkesir 2.Noterliği 20/02/2013 tarih ve 04726 sayılı ihtarnamesi ile atamaya ilişkin yazılı bildirim yapıldığını, davacının iş yeri değişikliğini kabul etmediğini şifahen ve yazılı olarak bildirdiğini yine de şirketçe yeni iş yerinde işe beklendiğini ancak işe gelmediğini ve devamsızlık tutanağı tutulduğunu, bunun üzerine davacının iş akdinin 4857 Sayılı İş Yasası 25/II ve iş sözleşmesinin 6/h maddesini uygulamaması sebebi ile feshedildiğini, davacıya yapılan tayinin hiçbir şekilde bölge ve il değişikliği olmadığını sadece 50 dakika mesafedeki merkez istasyona olduğunu, iş akdine aykırı davranış sebebi ile yapılan fesihin haklı ve geçerli olduğunu, müvekkili şirkette iş sözleşmeleri imzalayan personele bir örneğinin mutlaka verildiğini, davacının altına imza attığı ve 3 yıla yakın bir süre bu koşullarda çalıştığı sözleşmeyi okumadığını ve bilmediğini söylemesinin hayatın olağan akışına aykırı ve samimiyetsiz olduğunu belirterek açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, iş güvencesi hükümleri yanında işçilik alacakları talebinde bulunmuş olup, mahkemece ihtar masrafları ile ilgili olarak tefrik kararı verilmesine rağmen kötüniyet tazminatı talebi ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Her iki dava türünün farklı temyiz inceleme sürelerine tabi olması ve iş güvencesi hükümlerine görev verilen ilk derece mahkeme kararının hatalı görülmesi halinde hükmün Yargıtay’ca kesin olarak verildiği gözönüne alındığında birlikte görülemeyeceği gözetilerek işçilik alacaklarına ilişkin talebin bu dosyadan tefriki ile kuruşlandırılıp harçlandırılmak üzere davacıya süre verilerek iş güvencesine ilişkin talepler ile ilgili olarak bundan sonra karar verileceğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Anılan maddeye göre feshin sendikal sebebe dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre söz konusu tazminatın davacının 5 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi hatalıdır. Fesih sebebine ve davacının çalışma süresine göre davacının 4 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.