Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/27091 E. 2015/20300 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27091
KARAR NO : 2015/20300
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : ……………. . İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve Deniz İş Kanunu 16/son maddesi gereğince tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının davalı işyerinde 15.05.2006 – 30.04.2012 tarihleri arasında baş mühendis olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız, bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini, 21.12.2009 tarihinde davacının da aralarında bulunduğu davalı şirkette çalışan 120 işçinin fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili için dava açtıklarını, 16.06.2011 tarihinde davalı şirketin özelleştiğini, Temmuz ve Kasım 2011 arası davalı şirket yönetimi ile kaptan ve başmühendislerin bir kısmından oluşan temsilcilerin sorunlarla ilgili görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, 01.12.2011 tarihinde davalı şirket tarafından personelin daha fazla çalışmasını gerektiren yeni vardiya sisteminin uygulanmaya başlandığını, 27.01.2012 tarihinde davalı şirket yönetiminin kendisinin seçtiği kaptan ve baş mühendislerle toplantı yaparak davalarını geri çekmeleri için teklif sunulacağını ve geri çekmeyenlerle artık çalışılmayacağını bildirdiğini, 20.02.2012 tarihinde davalı şirket tarafından sunulan teklifin Şubat sonuna kadar geçerli olduğunu ve teklifi kabul etmeyenlerle şirketin çalışmayacağının bildirildiğini, 01.03.2012 tarihinde davalı şirketin daha düşük maaşla bir grup personeli işe aldığını, 22.03.2012 tarihinde davalı şirketin ek sözleşme imzalatmak istediğini ve davasını geri çekmeyen davacı ile ek sözleşme imzalamadığını ve 30.04.2012 tarihinde de davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının savunmasının alınmadığını, Den. İşK m. 15’e göre fesih yetkisinin 6 iş günü içinde kullanılması gerektiğini, bu süreye riayet edilmediğini, iş sözleşmesi fesih ihbarında davalı işveren tarafından iş organizasyonunda değişiklikler yapıldığının kabul edildiğini, davacının iş sözleşmesinin feshine yol açan tutum ve davranışların neler olduğunun fesih ihbarında açık olmadığını, Den. İşK m. 14 (c) ve (ç) bentlerine giren herhangi bir durum olmadığını, iş sözleşmesinin feshine yol açan tek tutumun açılmış olan fazla mesai davasının geri çekilmemesi olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile Deniz İş Kanunu’nun 16/son m. gereğince tazminat alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde öne sürdüğü davalı şirketi suçlayıcı tüm hususların soyut iddianın ötesine geçemeyen ve maddi gerçeklerle bağdaşmayan yalnızca davacının kötüniyet talebinin altını doldurmak üzere ileri sürülen hususlar olduğunu, davalının özelleşmesini takiben yönetim ve istihdam yapısında kapsamlı ve işyerinde düzen, güvenlik, başarı ve huzuru arttırmaya yönelik çabaları süresince davacının davranış ve tutumlarının çalışma barışını tehdit eder ve tehlikeye sokar durumda seyrettiğini, davalı şirketin iyi niyetli olarak davacıyı sair kere uyarmasına rağmen davacının çalışma arkadaşları ile konuşmalarında da davalı şirkete çirkin ve haksız eleştiriler yönelttiğini, işçi-işveren arasındaki güven ilişkisi ve işverene karşı olan sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğini, davacının tutum ve davranışlarının ahlak ve adaba, denizcilik teamüllerine aykırılık teşkil eder duruma geldiğini, bu nedenle 30.04.2012 tarihli ihtarname ile davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle ve tazminatsız olarak feshedildiğinin ihtar edildiğini, davacının sözünü ettiği davaların 2009 yılında açılmış olduğunu, söz konusu davalar nedeniyle iş sözleşmesi feshedilmek istenseydi 2012 yılına kadar beklenmesinin söz konusu olmayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin kabulüne, Deniz İş Kanunu 16/son hükmüne göre talep edilen tazminatın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı 854 sayılı Deniz İş Kanuna tabi olarak çalışmıştır. Deniz İş Yasasının 14.maddesinde, kıdem tazminatına fesih tarihinden ve en yüksek mevduat faizi yürütüleceğine ilişkin bir hüküm mevcut değildir. Yine aynı Yasanın 16. maddesinde de, kötüniyet tazminatına en yüksek mevduat faizi yürütüleceğine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenlerle hükmedilen kıdem tazminatı ile kötüniyet tazminatlarının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilebilir. Yazılı şekilde, kıdem tazminatı ile kötüniyet tazminatlarına en yüksek mevduat faizi yürütülmesi ve ayrıca kıdem tazminatına yürütülecek faiz başlangıcının fesih tarihi olarak belirlenmesi, ayrıca davacının dava dilekçesindeki toplam talebi dikkate alındığında, mahkemenin davayı kısmen kabul, kısmen reddettiği hususu göz ardı edilerek, kısmi red nedeniyle davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 12. maddesi uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı HMUK 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
1-Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasının 1. bendinin ikinci paragrafının tamamen çıkarılarak yerine;
“- 17.248,48-TL olarak hesaplanan kıdem tazminatı alacağından talep edilen 5.000,00.-TL’nin 15/05/2012 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacının fazlaya ilişkin talebinin saklı tutulmasına,” paragrafının yazılmasına,
2- Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasının 1. bendinin kötüniyet tazminatını içeren dördüncü paragrafında yer alan “…en yüksek banka mevduat faizi…” sözcüklerinin çıkarılarak yerine “…yasal faizi…”sözcüklerinin yazılmasına,
3- Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasına 7 numaralı bent olarak “Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 03/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.