Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/26990 E. 2016/667 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26990
KARAR NO : 2016/667
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2012/307-2014/208

Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, ödenmeyen işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının istifa ettiğini, alacağı bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının aralarında organik bağ bulunan aynı adreste ve sektörde faaliyet gösteren davalı şirketler tarafından birlikte istihdam edilerek davalı işyerinde çalıştığı, davalı işyerinde 15 yılı geçen hizmeti bulunan davacının tazminat hakkından vazgeçecek şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kurumdan aldığı 15 yıl 6 ay sigortalılık süresi, 5487 gün SSK prim ödeme gün sayısını içeren belgeyi işverenliğe noter kanalıyla tebliğ ederek iş akdini feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, kullanmadığı izinleir bulunduğu, fazla mesai yaptığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Dosya içeriğine göre hükme esas bilirkişi raporunda, davacının tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağı davacının çalışma süresinin 01/07/1996-03/01/2012 tarihleri arası hesaplanmıştır. Ancak, davacı tanıklarından Ü.. C..’ın Ocak 2009-Temmuz 2012 tarihleri arasında, C.. D..’ın ise 15 yıl davalı işyerinde çalışmasının bulunmasına rağmen davacıyla 3 yıl birlikte çalıştığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Tanıkların işyeri çalışma düzenini kendi çalışma süreleri ile sınırlı olarak bilebilecekleri, bu durumda davacının fazla çalışması olduğunu sadece bu tanıkların çalışma süresi kadar ispatlayabildiği mahkemece değerlendirilmeden zamanaşımı itirazı da dikkate alınarak tüm hizmet dönemi için alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.
3. Yargıtay, fazla çalışmaların tanık beyanlarına dayanılarak uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde istikrarlı olarak bir işçinin aynı şekilde izin, tatil günleri nedeni ile fazla mesai yapmayacağı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olacağı gerekçesi ile hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak bu indirim hakkın özünü ortadan kaldıracak nitelikte olmamalıdır. Mahkemece fazla mesai ücret alacağından %60 oranında takdiri indirim yapılmıştır. Tanık beyanları ile hesaplanan fazla mesai ücretinden yapılan takdiri indirim oranı, hakkın özünü etkileyecek derecede yüksek olup, bu indirim oranı içtihatların gözettiği amacı aşmaktadır. Mahkemece daha makul oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.