Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/26956 E. 2015/36149 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26956
KARAR NO : 2015/36149
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2014
NUMARASI : 2010/874-2014/263

Davacı, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 25.01.2001 tarihinden, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak davalı işverence sona erdirildiği 23.2.2006 tarihine kadar davalı şirket bünyesinde aralıksız olarak uluslararası tır şoförü olarak çalıştığını, davalı şirket bünyesinde asgari ücret+sefer prim sistemi ile istihdam edilmiş olup ayda ortalama 2 seferi başarı ile gerçekleştirdiğini, sefer başına en son 600 Euro sefer primi verildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı alacağının salt asgari ücret üzerinden hesaplanarak ödendiğini, bu nedenle fesih tarihi itibariyle asgari ücret üzerinden yapılan kıdem ve ihbar tazminatının tenzili ile bakiye kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasını, hizmet süresi boyunca hiçbir şekilde ücretli izin kullandırılmaksızın fasılasız çalıştırıldığını, ücretli izin alacağının da davalı şirket tarafından ödenmediğini beyanla davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının müvekkil şirket bünyesinde 25.1.2001 tarihinde çalışmaya başladığını ve 23.2.2006 tarihinde özel sebeplerden dolayı istifa ederek ayrıldığını, istifa dilekçesini kendi el yazısı ile düzenlediğini, özel sebeplerden ötürü istifa eden davacının kıdem, ihbar tazminatına hak kazanamayacağını bu nedenle de kendisine tazminat ödemesi yapılmadığını, davacının işyerinden 503,91 TL tahsil ederek şirketi ibra ettiğini, davacının yıllık izin hakkını kullanmamış olduğu iddiasının da gerçekle bağdaşmadığını nitekim davacının bütün işçilik alacakları hususunda şirketi ibra ettiğini beyanla haksız davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının 23.02.2006 tarihli istifa dilekçesi ile özel sebeplerden dolayı istifa ettiğini bildirdiği, işçinin kendi isteği ile işten ayrılması durumunda kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağından davacının da kendisinin istifa ettiği, iradesinin fesada uğradığına dair bir delilde bulunmadığı, kendi isteği ile işten ayrılmış olan davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, yine 13.03.2006 tarihli ibraname uyarınca da davacı işçiye yıllık izin ücreti alacaklarının da ödenmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı, bu konudaki ibranamenin geçerliliği noktasında toplanmaktadır.
Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresince kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Yine, yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin de teklif edebilir. Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür.
Dosya içeriğine göre davacı davalı işyerinde 25.01.2001-23.02.2006 tarihleri arasında çalışmış olup, çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini kullanmadığını ve ücretlerinin de tarafına ödenmediği belirtmiştir. Davalı işveren ise davacı işçinin yıllık izinlerini kullandığını kaldı ki bu hususta şirketi ibra ettiğini savunmuş ancak davacının hak kazandığı yıllık izinleri tam olarak kullandığını imzalı izin defteri veya eş değer bir belge sunmamıştır. Davalı tarafından sunulan ve mahkemece izin alacağının reddine gerekçe yapılan ibraname incelendiğinde, miktar içerdiği gibi yıllık ücretli izin hakkının alındığı ibaresini de içerdiği görülmekte, ancak miktar içeren bu ibraname içerisinde ödenmiş olan 503,91 TL içerisinde yıllık ücretli izin alacağı bulunmamaktadır.
Yıllık izin hakkının çalışırken ücrete dönüşemeyeceği, bu nedenle ibranamedeki yıllık ücretli izin alacağının ödendiği yönündeki beyana değer verilmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafça yıllık izinlerin kullandırıldığına dair herhangi bir belge ibraz edilemediği gibi ibranamede de yıllık izinlerin kullanıldığına dair bir ibare bulunmadığına göre, bu alacak talebinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.