Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/26916 E. 2014/40234 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26916
KARAR NO : 2014/40234
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2012/1505-2014/341

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı şirketin organizasyonel ihtiyaçları doğrultusunda oto hasar yönetmeni -3 pozisyonunun 24/12/2012 tarihinden geçerli olmak üzere sona erdiğini ve şirketin organizasyonu ve kadro yapısı çerçevesinde mevcut görev , unvan ve sorumluluklara ilişkin uygun başka bir kadronun bulunmadığı gerekçesi ile iş akdinin feshedildiğini bildirdiğini, aynı yazıda feshe gerekçe olarak , müvekkilini oto hasar yetkilisi görevinin önerilmiş olduğunu ve kabul edilmemesi üzerine iş akdinin feshedildiğini açıkladığını, müvekkili gibi davalı sigorta şirketinin çeşitli birimlerinde yaklaşık 17 yıl gibi uzun bir süre kesintisiz gece ve gündüz büyük bir başarı ile çalışan , her daim verilen görevleri layıkı ile yerine getiren personelin iş akdinin bu şekilde feshedilmesi kabul edilemez bir durum olduğunu davacının tenzili rütbe yapıp bir alt mevcut oto hasar yetkilisi görevine atanası ve rütbesinin tenzil edilmesi hiç bir geçerli nedene dayanmadığını , davalı 21/12/2012 tarihli yeni görevlendirme hakkında başlıklı davacıya verdiği yazıda , davacının tenzili rütbe yapılması ve bir alt göreve atanması konusunda hiç bir yasal ve geçerli gerekçe gösterilmediğini soyut olarak ortaya çıkan iş gücü ihtiyacını karşılamak üzere şeklinde genel bir ifade kullandığını belirterek davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirkette 21/12/2012 tarihinde genel müdür tarafından yayınlanan elektronik posta ile şirketin strateji ve iş planı doğrultusundaki gereksinimler nedeniyle 01/01/2013 tarihi itibariyle bazı organizasyonel değişiklikler yapılmasına karar verildiği tüm çalışanlara duyurulduğunu, duyurulan değişiklikler nedeniyle bir çok birimde önemli değişiklikler yapıldığını, bu değişikliklerin ayrıntısının ekli duyuruda yayınlandığını, sonuçlarının sadece İstanbul ilini değil , diğer illeri ve bölge müdürlüklerini de etkilediğini bazı pozisyonların tamamen kaldırıldığını, bazı pozisyonlarla birleştirildiğini, bu nedenlerden dolayı sorumlulukların diğer çalışanlara aktarıldığını, işletmesel karardan dolayı oluşan istihdam fazlası nedeniyle 21/12/2012 tarihinde bir kısmı davacı gibi yönetmen olan toplam 27 kişi ile ikale sözleşmesi yapılarak iş akitlerinin tarafların ortak iradeleri ile sonlandırıldığını, davacının bulunduğu pozisyonun kaldırıldığını , davacıya yönelik özel ve subjektif bir işlem olmadığının tartışmasız olduğunu, davacıya kendi deneyimi ve şirket tecrübesine bağlı olarak tüm haklarını aynen korunarak ve önceki pozisyonda olduğu gibi müdüre doğrudan bağlı çalışmaya devam edeceği bir görev teklif edildiğini ancak davacı kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Somut olayda, davacı 18.04.1996-24.12.2012 tarihleri arasında çalışmıştır. Kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının 5 ay yerine 6 ay olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun olacaktır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 389.70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 25.12.2014 oybirliği ile karar verildi.