Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/26384 E. 2015/36049 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26384
KARAR NO : 2015/36049
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/556-2014/326

Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 10.04.2006 tarihinde davalıya ait iş yerinde PVC doğrama ustası olarak işe başladığını, fazla mesai ücretlerinin ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanamadığını, iş akdinin tüm bu sebeplerden dolayı haklı nedene dayanılarak feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığın, davacının vasıfsız eleman olarak işe alındığını, sonrasında sürekli olarak PVC doğrama işinde yardımcı eleman olarak aylık en son net 900,00 TL ücret ile çalıştığını, fazla mesai yaptığında fazla mesai ücreti alacaklarının ödendiğini, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, iş akdini maaş yetersizliğini gerekçe göstererek istifa etmek suretiyle sona erdirdiğini, ödenmeyen alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının istifa dilekçesinde maaş yetersizliğini gerekçe gösterdiği, daha sonra davalıya keşide ettiği ihtarname ile fesih sebebini değiştiremeyeceği, davacının iş akdini istifa etmek suretiyle haklı nedene dayanmaksızın sona erdirdiği ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağı, fazla çalışma yaptığı, kulalanmadığı izinleri olduğu, ücretlerinin ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile yıllık izin ücreti ve fazla mesai alacaklarının tahsiline, diğer taleplerin reddine hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir.
4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır .
Fesih tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 435/2 maddesine göre ise “Sözleşmeyi fesheden taraftan, dürüstlük kurallarına göre hizmet ilişkisini sürdürmesi beklenemeyen bütün durum ve koşullar, haklı sebep sayılır”.
Dosya içeriğine göre davacı işçi feshe yönelik istifa dilekçesinde maaş yetersizliğine dayanmış, daha sonra işverenliğe gönderdiği ihtarnamede ise fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini belirtmiştir. Davacının davalı işyerinde fazla çalışma yaptığı ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği saptanmıştır. Maaş yetersizliği çalışmanın karşılığının alınamaması anlamınada gelir. Fazla çalışma ücretinin ödenmemesi işçi açısından haklı fesih nedenidir ve iş sözleşmesini fesheden davacı işçi açısından dürüstlük kuralına göre iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. Davacı işçinin feshi haklı nedene dayandığından kıdem tazminatının kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
3-Uyuşmazlık fazla mesai ücreti alacağından indirim oranı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay, fazla çalışmaların tanık beyanlarına dayanılarak uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde istikrarlı olarak bir işçinin aynı şekilde izin, tatil günleri nedeni ile fazla mesai yapmayacağı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olacağı gerekçesi ile hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesin, izinli ve tatil günlerinin oranına ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Mahkemece fazla çalışma alacağından yapılan %50 indirim hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde olduğundan bozma nedeni yapılmıştır. Daha makul bir oranda indirim yapılması gerekir.
4-Ayrıca infazda tereddüde yol açacak şekilde, hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi de usule aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.