YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25935
KARAR NO : 2016/697
KARAR TARİHİ : 13.01.2016
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin işveren tarafından sebepsiz ve haksız olarak feshedildiğini, davacının fazla çalışma yapmasına, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını, izin ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının memleketine kesin dönüş yaptığı için işten ayrılmasına rağmen bu durumu işverenden gizlediğini, eşinin hasta olduğunu beyan ederek sanki izne gidiyormuş gibi bir izlenim yarattığını ve bu şekilde davacının doğrulukla bağdaşmayan eylemlerde bulunduğunu, iş akdinin bu nedenle haklı olarak feshedildiğini, davacının hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, davacının fazla çalışma yapması durumunda bunun o ay bordrosunda gösterildiğini ve karşılığının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, iş akdinin davacı işçi tarafından fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle, izin ücreti, ücret ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, diğer taleplerin ise hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne ya da kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücretinin doğru olarak hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacı fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının fazla çalışma yapması durumunda bunun o ay bordrosunda gösterildiğini ve karşılığının ödendiğini savunmuştur.
Dosyanın incelenmesinde, davalı tarafından dosyaya sunulan bordroların bir kısmında fazla çalışma süresi saat olarak gösterilmek suretiyle fazla çalışma tahakkuku bulunduğu, bordroların fazla çalışma ücreti açısından bir ihtirazi kayıt konmadan davacı tarafından imzalandığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki ilke kararımızda da açık bir şekilde belirtildiği üzere, bordroların fazla çalışma ücreti ile ilgili olarak bir ihtirazi kayıt konmadan işçi tarafından imzalanması durumunda, imzalı bordronun ait olduğu ay, bordroda gösterilen fazla çalışma süresinden daha fazla bir süre fazla çalışma yapıldığı yazılı belge ile ispatlanmalıdır. Yargılama dosyası içerisinde bu şekilde bir yazılı belge bulunmamaktadır. Dolayısıyla, artık bu durumda fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunan aylar, hesaplamada nazara alınmamalı, dışlanmalıdır. Örneğin, Nisan ayı bordrosunda 22 saat fazla çalışma üzerinden, 132 TL fazla çalışma tahakkuk ettirilmiş (ve ödenmiş) ve işçi bu bordroyu, fazla çalışma ücreti açısından bir ihtirazi kayıt koymadan imzalamış ise Nisan ayında 22 saatten daha uzun bir süre (örneğin 25 saat) fazla çalışma yaptığını işçi yazılı belge ile ispat etmek zorundadır. İşçi Nisan ayında 22 saatten daha uzun bir süre fazla çalışma yaptığını yazılı belge ile ispatlayamaz ise, fazla çalışma ücreti hesabında Nisan ayı nazara alınmamalı, dışlanmalıdır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, takoğraf kayıtları nazara alınarak davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı belirtilmiş, fazla çalışma ücreti bu süre nazara alınarak hesaplanmış ve bulunan tutardan, fazla çalışma tahakkuku bulunan aylardaki tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin toplamı mahsup edilmiştir. Bilirkişinin bu hesabı, somut uyuşmazlık açısından hatalıdır. Fazla çalışma tahakkuku bulunan ayların dışlanması sonucu bulunan fazla çalışma ücreti tutarı ile fazla çalışma tahakkuku bulunan aylardaki tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin toplamının hesaplanan fazla çalışma ücretinden mahsubu sonucu bulunacak olan fazla çalışma ücreti tutarı farklı olacaktır.
Bir kez daha önemle belirtmek gerekir ki, somut uyuşmazlık açısından yapılması gereken fazla çalışma tahakkuku bulunan ayları hesaplamada dışlamaktır.
Bu nedenlerle, fazla çalışma ücreti açısından hatalı bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.