Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/25825 E. 2014/37174 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25825
KARAR NO : 2014/37174
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2013/1901-2014/417

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan E.. İnş ve Tic Ltd Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işverenliğin Kartal tesislerinde çalıştığını, davalı N..betonun hazır beton imalatı ve satışı ile iştigal eden, diğer davalı E.. İnşaatın ise N. Betonun Kartal ‘da bulunan tesislerinde bordro işvereni olarak işlev gören taşeron şirket olduğunu, davalılar arasında İş Kanununun 2/6 maddesi kapsamında alt-asıl işveren ilişkisi bulunduğunu, davalı E.. İnşaatın diğer davalı N.. Betonun 01.10.2013 tarihi itibariyle Kartal tesislerindeki bütün taşeronluk hizmetlerine son verdiğini bu nedenle de işçilerin iş akitlerine son vereceğini ilan ettiğini, akabinde de N.. Beton ‘un D.. İnşaat adında yeni bir taşerona devredildiğini, işçilerin taşeron şirkette daha düşük bir maaşla çalışmak istedikleri takdirde çalışmaya devam edebileceklerinin aksi takdirde iş akitlerinin feshedileceğinin işçilere bildirildiğini, bu şartları kabul etmeyen bir kısım işçilerin de iş akitlerinin E.. inşaat tarafından 30.09.2013 tarihi itibariyle fesih edildiğini feshin hukuki bir dayanağının bulunmadığını beyanla, feshin geçersizliğine ve işe iadesine, boşta geçirdiği süre ve iş güvencesi tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılardan N.. A.. vekili 24.12.2013 tarihli davaya cevap dilekçesinde; müvekkil şirketi ile diğer davalı arasında yapılan anlaşma ile ” hazır beton taşıma bakım, onarım, işçilik işleri” nin bütünüyle diğer davalıya devredildiğini, davacının müvekkil şirket ile iş akdi bulunmadığını, bu sebeple müvekkil şirkete husumet yönetilemeyeceğini, müvekkil şirketin diğer davalı ile yaptığı anlaşmanın 01.10.2013 tarihine kadar devam edip bu tarihten geçerlik olmak üzere müvekkil şirket tarafından 29.08.2013 tarih 3817 sayılı yazı ile fesih edildiğini, bu feshin ardından müvekkil şirketin dava dışı D.. İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile anlaşmaya vardığını, müvekkil şirketin Kartal tesisinde ticari olarak çalışmakta olduğu firma ile olan anlaşmasını sona erdirip tamamen bağımsız başka bir firma ile çalıştığını, sözleşmesi sona eren diğer davalının ise kendi bünyesinde çalıştırmakta olduğu işçileri işten çıkardığını, davacının müvekkil şirketin işçisi olmadığını, taşeronluk ilişkisi
sona ermesi nedeniyle diğer davalı tarafından usulüne uygun olarak 4857 sayılı Kanunun 29. maddesine göre toplu işçi çıkarımı yapıldığını, işçilere iş akdinin fesih edileceğinin diğer davalı şirket tarafından ilan yoluyla yapıldığını, diğer davalının üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, toplu işten çıkarmanın usulüne uygun olarak ve geçerli sebeple yapıldığını beyanla yapılan feshin haklı ve geçerli olduğunu, beyanla haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan E.. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkil şirketin tüm yasal prosedüre uygun olarak davacının iş akdine haklı nedenlerle son verdiğini, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, davacının müvekkil şirkette Kartal tesisinde M.. Operatörü olarak çalıştığını, müvekkil şirketin iş yaptığı N.. A.. ‘nin Kartal tesisindeki üretim-taşıma ve pompalama işi sözleşmesinin üst işveren olan Nuh beton tarafından 30.09.2013 tarihinde iş akdini sonlandıran bildirimi ile kartal tesisindeki işin sona erdiğini, işin sona ermesinden dolayı tesiste çalışan sigortalıların müvekkilinin iş yaptığı başka tesislerde çalışmayı kabul etmeyenlerin iş akitlerinin fesih edileceğinin 29.08.2013 tarih GD 786 İKM 2013 129 nolu evrak ile duyuru panosuna tebliğ edildiğini, davacıya da bu durumun bildirildiğini, yasal düzenleme uygun olarak davacının iş akdinin müvekkil şirket tarafından fesih edildiğini, davacı ile bu süreç içinde bir çok görüşülerek müvekkil şirkete ait başkaca tesislerde çalışma hakkının hatırlatıldığını ancak bu önerinin davacı tarafından kabul edilmediğini akabinde de 30.09.2013 tarihinde davacının iş akdinin fesih edildiğini, davacının hem iş akdinin feshinden doğacak ödemelerin kendisine ödenmesini isteyip hem de bu ödemelerin yapılması halinde diğer tesislerde çalışacağını beyan ettiğini ancak bu durumun yasaya aykırı olduğunun davacıya bildirildiğini, davacının kötü niyetli davrandığı beyanla yapılan feshin haklı ve gereçli olduğunu, beyanla haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın E. İnşaat Tic. Ltd. Şti yönünden kabulüyle davacının adı geçen işveren nezdinde işe iadesine, diğer davalı N.. A.. hakkında davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalı E.. İnşaat ve Tic. Ltd. Şti vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı E.. İnşaat ve Tic. Ltd. Şti vekilinin tüm davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir.
Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. (Dairemizin 09.06.2008 gün ve 2007/40942 Esas, 2008/14420 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının alt işveren işyerine işe iadesine karar verilmesi yerindedir. Ancak asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınmadan ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumlu olduğu gözetilmeden, asıl işveren yönünden davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının E.. İnşaat ve Tic. Ltd. Şti nezdinde İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 72.00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacı vekiline iadesine,
Kesin olarak 04.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.