Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/25697 E. 2014/32525 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25697
KARAR NO : 2014/32525
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : ORHANGAZİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2013/7-2013/684

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer
olmadığına karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan C.. A.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı C.. A.Ş ye ait iş yerinde çalıştığını, iş aktinin ihbarsız ve tazminatsız olarak iş aktinin sona erdirildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen ücret ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı C.. şirket vekili, husumet ve zamanaşımı itirazı ile davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı davayı takip etmemiştir.
C) Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2012/29438 esas 2012/37407 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak “Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi, bu tanıkların beyanlarının diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Hükme esas bilirkişi raporunda fazla mesai ücret alacağı hesaplanırken, davacı tanık anlatımları delil olarak değerlendirilmiştir. Oysa davacı tanığı olarak dinlenen işçiler aynı şekilde davalı aleyhine dava açan davacı ile menfaat birliği olan kişilerdir. Yazılı gerekçe ve soyut tanık anlatımlarına itibar edilerek fazla çalışma ücret alacağının kabul edilmesi hatalıdır. Kabule göre ise; Dairemizin yerleşik uygulaması gereği kesin kayda dayanmayan fazla mesai ve tatil çalışmalarından, işçinin mazeret ve hastalık izinleri, yıllık izinlerinin dikkate alınarak belirli bir oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekir. Davacının hüküm altına alınan fazla mesai ücret alacağı tanık beyanları esas alınarak belirlenmiştir. Mahkemece anılan alacaktan belirtildiği şekilde hakkaniyet indirimi yapılmaması da hatalıdır.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme bozma ilamına uymuş, davacının fazla mesai ücreti alacağını reddetmiş, diğer işçilik alacakları yönünden ise, bu alacaklara ilişkin hususların kesinleştikleri gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir.
E) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri yasal süresi içerisinde temyiz etmişlerdir.
F) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Bozma kararı üzerine yerel mahkemenin önceki hükmü tamamen ortadan kalktığından, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde bozma dışı kalan unsurlarla ilgili olarak HMK.nun 297. maddesine uygun şekilde yeniden hüküm kurulması gerekirken, bu hususlarla ilgili kısımların kesinleştiğinden bahisle “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması isabetsizdir.
G) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.