YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24307
KARAR NO : 2014/31645
KARAR TARİHİ : 28.10.2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 27. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/384-2014/191
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile sefer primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10.04.2004 tarihinde davalı firmada uluslararası tır şoförü olarak çalışmaya başladığını ve 16.11.2007 tarihine kadar çalıştığını, davalı işverenin talimatları doğrultusunda Avrupa ülkelerine ayda 2 sefer nakliyat işi yaptığını, davalı tarafından 4857 sayılı yasının 17.maddesi uyarınca düzenlenen ihbar önellerine uyulmaksızın sona erdirilmesi üzerine zimmetli aracın elinden alındığını ve güvenlik görevlileri aracılığıyla işyerinden çıkarıldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve sefer primi alacaklarının ödetilmesi davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının 19-21.11.2007 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmemesi üzerine 26.11.2007 günlü ihtarname ile devamsızlığını haklı gösterecek mazereti var ise belgelemesini aksi halde sözleşmesinin feshedileceği bildirilmiş olmasına rağmen davacının hiçbir cevap vermediği gibi işyerine de dönmediğinden iş sözleşmesinin 17.12.2007 günlü ihtarname ile iş kanunu 25/11-g bendi uyarınca haklı olarak feshedildiğini belirterek haksız davanın reddine savunmuştur.
C) Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2009/38454 esas 2012/14065 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak “ İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. Somut olayda davacı işçi 16.11.2007 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesinin aynı gün bildirimsiz ve haksız olarak işverence feshedildiğini ileri sürmüş ve yasal haklarının ödetilmesini talep etmiştir. Davalı işveren ise 19.11.2007 tarihinden sonraki devamsızlık tutanaklarına dayalı olarak önce işe dönmesi için çağrı yapmış saha sonra 17.12.2007 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğini bildirmiştir. Davacı tanıklarının fesih konusunda açık beyanları olmasa da, davalı işveren tarafından davacı işçinin fesih tarihi olarak açıkladığı tarihten dolayısı ile ihtarname tarihinden sonrasına ait devamsızlık tutanaklarına göre iş aktinin haklı nedenle fesh edildiği kabul edilerek sonuca gidilmesi doğru olmaz. Davacının iş sözleşmesinin 16.11.2007 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği kabul edilmeli ve buna göre istek konusu ihbar ve kıdem tazminatları hüküm altına alınmalıdır. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme bozma ilamına uymuş, davanın kısmen kabulü yönüne karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İlk derece mahkemesinin, 15.05.2009 tarihinde verilen kararda davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yanında sefer primi de reddedilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.04.2012 gün ve 38424/14064 sayılı kararı ile davalının tüm davacının sair temyiz itirazları reddedilerek delil durumuna göre davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiği ve davacının kıdem ile ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda sefer primi talebinin reddi hususundaki kararın, bozma dışı kalarak davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturacağı düşünülmeden, bozma sonrası verilen kararda sefer priminin davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalıdır.
3- Bozma öncesi davacının dava dilekçesindeki taleplerini ıslahla artırdığının gözden kaçırılması ve bozma sonrası yapılan ikinci ıslahın değerlendirilerek hüküme esas alınması ayrı bir bozma sebebidir.
G) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.