Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/24205 E. 2016/1193 K. 19.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24205
KARAR NO : 2016/1193
KARAR TARİHİ : 19.01.2016

MAHKEMESİ : İ… 11. İŞ MAHKEMESİ

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının, 2002-2007 tarihleri arasında davalılardan …Ltd. Şti. şirketinde … olarak çalıştığını, 2007 yılında davacının işvereninin talimatı ile yapılan kanunsuz işlerden dolayı tutuklanarak seferden men edildiğini, davacının 50 gün hapis yattığını, hapisten çıktıktan sonra yetkilileri ilk davalı ile aynı kişiler olan diğer davalı… Ltd. Şti.’ne ait olan… isimli gemide kaptan olarak çalışmaya başladığını, donatanın davacıyı yine kanunsuz taşımacılık yapmaya zorladığını, davacının bunu kabul etmemesi üzerine 13.07.2012 tarihinde iş akdine son verildiğini iddia ederek davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti ve fazla çalışma ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı… Ltd. Şti. cevap dilekçesinde, davacının 18.10.2003 tarihinde işe başladığını, 31.08.2007 tarihinde firmalarına ait … çalışırken tutuklandığını, yaklaşık 2 ay tutuklu kaldığını, bu süre zarfında davacı ile 1 yıl çalışmadıklarını savunmuştur.
Davalı…Ltd. Şti. cevap dilekçesinde, davacının 02.09.2008-13.07.2012 tarihleri arasında işyerlerinde çalıştığını, mazeretsiz olarak işe devamsızlık yaptığını, işe dönmesi için ihtarname gönderdiklerini, ancak davacının işe dönmediğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının, davalı işverenin kendisinden gayrimeşru işler yapmasını istediği şeklindeki iddiasının dosyadaki mevcut delillere göre doğrulanmadığı, davacının daha önce de gayri meşru işler yapıldığı iddiası ile tutuklandığı, buna rağmen aynı işyerinde çalışmaya devam ettiğinin anlaşıldığı, her ne kadar bilirkişi raporunda 7 yıl süre ile çalışan davacının kendi isteği ile işten ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı görüşü belirtilmiş ise de, ispat edilememiş olguların varlığı konusunda sadece mantık yürütülerek bir sonuca gidilemeyeceği, genel ispat kuralı gereğince iddia edenin, iddiasını ispat etmesi gerektiği, dava konusu olayda iddianın ispatının davacıya ait olduğu, sunulan delillerle iddianın ispatlanamadığının anlaşıldığı, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığının kabulünün zorunlu olduğu, davacının fazla mesai yaptığı iddiasının da tanık anlatımları ile ispatlanamadığı, yıllık izin ücretinin ise ödenmediği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti taleplerinin reddine, yıllık izin ücreti talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Feshin haklı nedene dayandığının ispat yükü işverendedir. İşçi iş sözleşmesini işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ettiğinde işveren feshin haklı nedene dayandığını veya işçinin kendisinin ayrıldığını kanıtlamalıdır.
Dosya kapsamından, davalının davacıya 18.07.2012 tarihinde noterden ihtarname göndererek, bu ihtarnamede 3 gün içerisinde işe dönmesi, aksi takdirde iş akdinin feshedileceği ihtarının yapıldığı, bu ihtarın davacıya 23.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işten ayrılış bildirgesinde işten çıkış tarihinin ise 13.07.2012 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dosyada davacıya ait devamsızlık tutanakları ise bulunmamaktadır.
Davacı 13.07.2012 tarihinden iş akdinin feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise 18.07.2012 tarihinde gönderdiği ihtarnamede davacıya işe dönmesi için 3 gün süre vermiştir. Davalının gönderdiği ihtarname tarihi, işten ayrılış bildirgesinde bildirilen işten çıkış tarihi ile çelişiği gibi, davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ettiği tarihten de sonradır. Bu nedenle davalının, davacının iş akdinin devamsızlık yaptığı gerekçesiyle haklı nedenle feshedildiğine dair savunmasına itibar edilemez. İspat yükü kendisinde olan davalı işveren davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacak şekilde iş sözleşmesinin sona erdirdiğini kanıtlayamamıştır. Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddi hatalıdır.
3- Davacı, davalı işyerinde 2002 tarihinde çalışmaya başladığını iddia etmiş, davalı işveren, ise davacının 18.10.2003 tarihinde işe başladığını beyan etmiştir. İşverenin bu kabulü karşısında mahkemece davacının davalı işyerinde 18.10.2003 tarihinden itibaren çalıştığının kabulü ile davacının işçilik alacaklarının bu süreye göre hesaplanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının davalı işyerinde çalışma süresinin başlangıç tarihinin 01.07.2004 olarak kabul edilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.