Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/23338 E. 2014/32815 K. 05.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23338
KARAR NO : 2014/32815
KARAR TARİHİ : 05.11.2014

MAHKEMESİ : SAMSUN 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2014
NUMARASI : 2014/209-2014/284

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil ücreti, izin ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan O.. R.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davalı Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında açılan davanın reddine, diğer davalı olan O.. R.. hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel mahkemece verilen bu karar, davalılardan O.. R.. tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz üzerine yerel mahkeme kararı Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle, davalı üniversitenin asıl işveren, diğer davalı şirketin ise son alt işveren olduğu, davacının alacaklarından her iki davalının da müteselsilen sorumlu oldukları bu nedenle davalı şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı şirketin sorumluluğunun belirlenmesi esnasında davacının ıslah talebinin sadece davalı üniversite açısından yapıldığının gözden kaçırılmaması gerektiği belirtilmiştir.
Yerel mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında, davacı vekili duruşmada, yerel mahkemece verilen ve Dairemizce bozulan ilk kararı icraya koyduğunu, icra takibi sırasında talep ettikleri tüm alacakların asıl işveren olan üniversite tarafından icra dairesine yatırıldığını, tüm alacaklarını icra marifetiyle aldıklarını, davalı şirket hakkında açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin bu beyanı esas alınarak, davalı üniversite hakkında açılan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirket hakkında açılan davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bu son karar da davalı O.. R.. tarafından temyiz edilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılardan O.. R.. temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı O.. R..’nün aşağıda gösterilen bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalılardan O.. R.., davacı tarafından kesinleşmeden icra takibine konulan ilama binaen icra dosyasına ödeme yapmıştır. Mahkemece, daha önce bozulan mahkeme kararına dayalı olarak icra dosyasına yapılan ödeme nedeniyle davalı O.. R.. hakkında açılan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Gerçekten ödeme itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınır. Ancak, işçilik alacaklarının kesinleşmeden icra takibine konulması mümkün olup, artık alacağın tahsili işlemleri başlamış olmakla yapılan ödemeler hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Dolayısıyla mahkemenin icra baskı ve tehdidi altında yapılan ödemeleri rızai bir ödeme olarak değerlendirmeden icra takibi yokmuş gibi alacakları hüküm altına alması gerekir.
Aksinin kabulü alacağın tahsiline yönelik açılmış eda davasında, eda talebinin ötesine geçerek icra dosyasında tüm alacak tahsil edilene kadar yapılan ödemelerin asıl alacağı, faizlerini, yargılama giderleri ve icra masraflarını karşılayıp karşılamadığı, alacağın icra dosyasında doğru tahsil edilip edilmediği konularının denetimi noktasına gelecektir. Sayılan işlemleri denetleme görevi yapılacak şikayet üzerine İcra Hukuk Mahkemesine aittir.
Bu nedenlerle, mahkemece davalı O.. R.. hakkında açılan davada davacının talepleri hakkında, bozma ilamı doğrultusunda, bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.