Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/22647 E. 2016/701 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22647
KARAR NO : 2016/701
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacının 08:00-17:00 ve 17:00-08:00 saatleri arasında sürekli olarak çalıştırıldığını, bu şekilde fazla çalışma yaptırılmasına rağmen karşılığının ödenmediğini iddia ederek, fazla çalışma ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, işyerinde üç vardiya halinde çalışıldığını ve fazla çalışma yapılmadığını, işyerine giriş çıkışların kayıt altında olduğunu, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı, puantaj kayıtlarının davacının imzasını içermemesi nedeniyle nazara alınamayacağı, bordrolarda fazla çalışma tahakkukunun bulunmadığı, fazla çalışmaların ödendiğini gösterir yazılı bir belgenin bulunmadığı gerekçeleriyle, talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışmanın doğru olarak belirlenip, belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkda, davalı davacının fazla çalışmasının olmadığını savunmuş ve delil olarak işe giriş çıkış kayıtlarını sunmuştur. Bu kayıtların incelenmesinde, davacının çalışma süresinin ayrıntılı bir şekilde gösterildiği tespit edilmiştir. Mahkemece, söz konusu kayıtlarda davacının imzasının bulunmaması nedeniyle bu kayıtlara itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, fazla çalışma ücreti tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır.
Bahsi geçen işe giriş çıkış kayıtlarına davacı tarafından yapılan itirazlar soyut nitelikte olup, kayıtların sonradan düzenlendiğine ya da kayıtlarda değişiklik yapıldığına dair dosyada bir delil yoktur. Ayrıca tanıklar da işe giriş çıkışlarda kart okuma sistemi olduğunu ifade etmişlerdir. Yine kayıtların incelenmesinde, geçersiz olabileceklerine dair bir bilgi bulunmadığı gibi günlük işe giriş çıkış saatlerinin ayrıntılı bir şekilde düzenlendiği görülmüştür. Bu durumda, mahkemece bu kayıtlara itibar edilerek fazla çalışma süre ve ücretinin belirlenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile söz konusu kayıtlara itibar edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.