YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22191
KARAR NO : 2014/28050
KARAR TARİHİ : 24.09.2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan …. Dökümcülük Tic. San. A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı …ye ait iş yerinde çalıştığını, iş aktinin ihbarsız ve tazminatsız olarak iş aktinin sona erdirildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen ücret ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … şirket vekili, husumet ve zamanaşımı itirazı ile davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı davayı takip etmemiştir.
C) Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2012/29441esas 2012/37410 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak “Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi, bu tanıkların beyanlarının diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Hükme esas bilirkişi raporunda fazla mesai ücret alacağı hesaplanırken, davacı tanık anlatımları delil olarak değerlendirilmiştir. Oysa davacı tanığı olarak dinlenen işçiler aynı şekilde davalı aleyhine dava açan davacı ile menfaat birliği olan kişilerdir. Yazılı gerekçe ve soyut tanık anlatımlarına itibar edilerek fazla çalışma ücret alacağının kabul edilmesi hatalıdır. Kabule göre ise; Dairemizin yerleşik uygulaması gereği kesin kayda dayanmayan fazla mesai ve tatil çalışmalarından, işçinin mazeret ve hastalık izinleri, yıllık izinlerinin dikkate alınarak belirli bir oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekir. Davacının hüküm altına alınan fazla mesai ücret alacağı tanık beyanları esas alınarak belirlenmiştir. Mahkemece anılan alacaktan belirtildiği şekilde hakkaniyet indirimi yapılmaması da hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme bozma ilamına uymuş, davacının fazla mesai ücreti alacağı talebini reddetmiş, davacının diğer alacak talepleri hakkında ise bozma öncesi verilen Mahkeme kararının hükümlerini belirterek söz konusu hüküm fıkrasının altına “İlişkin hüküm bölümleri bozma kararı kapsamı dışında kalıp kesinleştiğinden bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” cümlesini eklemiştir.
E) Temyiz:
Kararı davacı ve davalılardan …. Dökümcülük Tic. San. A.Ş. vekilleri yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalılardan … A.Ş.’nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Bozma kararı verilerek ilk hüküm ortadan kalkmış olmakla mahkemece bozma dışı bırakılan hususların kesinleştiğinin kabulü yerinde değildir. Bu husus mahkemece gözden kaçırılmış ise de, bunun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.nun geçici 3/1.maddesi yollamasıyla HMUK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir
3- Ayrıca, hüküm fıkrasının 9.bendinde “davalı …Ş. tarafından gider avansı olarak yatırılan ve kullanılmayan bakiye kısmın, 6100 sayılı HMK 333 Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine” şeklinde karar verilmesi de hatalı olup bozma sebebiyse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden de HMK.nun geçici 3/1.maddesi yollamasıyla HMUK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
G) Sonuç:
Hüküm fıkrasının başındaki “Mahkememizin 05/06/2012 tarihli ilamı ile verilen;” cümlesi ile hüküm fıkrasındaki 1 nolu bendin C fıkrasının altındaki “İlişkin hüküm bölümleri bozma kararı kapsamı dışında kalıp kesinleştiğinden bu konularda yeniden HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA” cümlelerinin, hüküm fıkrasından çıkarılmasına,
Hüküm fıkrasındaki 9 nolu bendindeki “Davalı …tarafından gider avansı olarak yatırılan ve kullanılmayan bakiye kısmın 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine” cümlesindeki “davacı tarafa” kelimelerinin çıkarılarak “davalı …Ş.’ne” kelimelerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin davalılardan …. Dökümcülük Tic. San. A.Ş.’ne yükletilmesine, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.