Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/21826 E. 2015/34462 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21826
KARAR NO : 2015/34462
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin 15/08/2005 tarihinde davalı işletmede işe başladığını, müvekkilinin iş akdini haklı nedenlerle 24/09/2012 tarihinde fesih ettiğini ancak keşide edilen ihtara rağmen davalı tarafından yasal haklarının müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin ebatlama operatörü olarak çalıştığını, iş yerinde çalışmaya başladığı tarihten bu güne kadar davalı iş yerinde herhangi bir probleme sebebiyet vermediğini, müvekkilinin firma yetkililerini defalarca uyarması ve talepte bulunmasına rağmen çalışmasından doğan alacaklarının haklı bir neden yokken kendisine ödenmediğini, müvekkilinin maaşının net 1.000,00 TL olduğu halde SGK kayıtlarında maaşının asgari ücret gösterildiğini, müvekkilinin tüm çalışma süresi boyunca genel tatillerde çalıştığını, fazla mesai yaptığını, hak ettiği fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, her sene 10 gün kullandırılan yıllık izinlerinden bakiye kalan gün ücretlerinin de ödenmediğini, bu nedenlerle davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının müvekkiline ait işyerinde vasıfsız eleman olarak çalıştığını, davacının ebatlama operatörü olarak çalıştığını beyan ettiğini ancak böyle bir meslek olmadığını, ebatlama yapmak için özel bilgi ve birikime ihtiyaç olmadığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, gerek bordrolar gerekse .. kayıtları ile bunun sabit olduğunu, işyerinde cumartesi ve pazar günleri ile dini – milli bayram günlerde çalışma yapılmadığını, istisnai olarak fazla mesai yapıldığı dönemlerde ücretinin ödendiğini, durumun maaş bordrolarında görüleceğini, davacının kendiliğinden ve haklı bir nedene dayanmadan kıdem tazminatı almak için iş akdini feshettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde fazla mesai ücreti talep etmiş ve iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır.

Dinlenen davacı tanıkları ise işyerinde yarım saat ara dinlenmesi verildiğini beyan etmişlerdir.Bu nedenle, bilirkişi tarafından davacının fazla mesai ücreti, günlük çalışmada yarım saat ara dinlenme kabul edilerek hesaplanmıştır.
Her ne kadar davacının talebi ile bağlı kalınarak 08:30-17:00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenmesi düşülerek fazla mesai ücreti tespit edilmişse de, yukarıda ki yasal düzenleme ve ilke kararı doğrultusunda, ara dinlenme süresinin yarım saat yerine 1 saat kabul edilerek hesap yapılması gerekmektedir. Bu durumda davacının fazla mesaisi de çıkmayacağından, fazla mesai ücreti talebinin reddi yerine kabülü hatalıdır
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.