Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/21682 E. 2014/34873 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21682
KARAR NO : 2014/34873
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 22. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2013/1110-2014/111

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını ileri sürerek, müvekkilinin işe iadesini talep ve dava etmiş, ayrıca dava dilekçesinde ödenmeyen maaş alacağı ile ihbar ve kıdem tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 12/02/2014 tarihli duruşmada davayı terditli olarak açtıklarını, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri ile diğer sosyal hak alacaklarından feragat ettiklerini beyan ederek, davaya sadece işe iade davası olarak devam ettiklerini bildirmiş ve bu beyanlarını imza altına alınmıştır.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı işçinin iş akdinin geçerli nedene dayalı olarak feshedildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuş, ayrıca işe iade talebi dışındaki istemlerden feragat edilmesine ilişkin olarak bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer sosyal haklara ilişkin olarak açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar vermiş, işe iade davası yönünden ise feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Bu süreler, aynı maddenin son fıkrası uyarınca sözleşme ile değiştirilemez, aksine eksilten veya arttıran hükümler geçersizdir. Bu tazminat feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Somut olayda; mahkemece, dava dilekçesinde işe başlatmama tazminatı talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzerine işe başlatmama tazminatı İş Kanunu’nun 21. maddesinde düzenlenen geçersiz sebeple yapılan feshe bağlı ikincil bir sonuç olduğundan talep olmasa da hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Bu nedenle Dairemizce 4857 Sayılı Yasa’ nın 20/e maddesi uyarınca aşağıdaki karar verilmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- A) Sosyal hak, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri yönünden;
Davacının dava dilekçesinin talep kısmının 2.sırasında belirttiği ödenmeyen sosyal haklar ve 3.kısmında belirttiği kıdem ve ihbar tazminatları için açılan davanın 12.02.2014 tarihli davacı feragati nedeniyle REDDİNE,
B) İşe iade davası yönünden;
Davanın KABULÜNE,
Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE;
Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNİN TESPİTİNE,
Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı H.. Süt Endüstrisi Gıda ve Yapı San. Tic. A.Ş. tarafından işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi dikkate alınarak taktiren davacının 5 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesine,
Peşin alınan 25,65 TL. harçtan alınması gereken 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,45 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan dava açma gideri, tebligat ücreti-müzekkere ücreti olmak üzere toplam 100,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Hükümden sonra yapılması gereken gerekçeli kararın tebliğ giderinin davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına, bu giderlerin yapılması durumunda davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Tarafların yatırdığı avanstan harcanmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine,
Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 20.11.2014 tarihinde kesin olarak, oy birliği ile karar verildi.