Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/21670 E. 2014/27152 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21670
KARAR NO : 2014/27152
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2012/528-2014/129

DAVA :Davacı, idari para cezasının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 2004 yılında yapılan Çalışma Bakanlığı iş müfettişi tarafından yapılan denetim sonucunda 4857 SK 77. md ne aykırılıktan dolayı 500 TL meblağlı idari para cezası tahakkuk ettirildiğini ancak tebligatın 2012 yılında yapıldığını, yasal zamanaşımı süresinin geçtiğini, af yasası kapsamında bütün borcunu kapattığını, 14/04/2004 tarihinde işyerinde teftiş yapılmadığını, o tarihte işyerinin kapalı olduğunu beyanla idari para cezasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü gösterilmiş ise de böyle bir kurumun bulunmadığını, idari para cezalarına idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvuruda bulunulabileceğinden görev itirazında bulunduklarını, şirket nezdinde gerçekleştirilen teftiş üzerine hazırlanan raporda davacının kabahatin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlere muhalefet ettiğinin tespit edildiğini beyanla usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, idari para cezasına ilişkin tebligatın 09/06/2004 tarihinde düzenlendiği ancak davacıya tebligatın 04/06/2012 tarihinde gerçekleştirildiği, bu durumda 6183 sayılı Yasanın 102.maddesinde yer alan zamanaşımı süresinin 09/06/2004 tarihine göre yıl sonu itibarıyla uygulandığında, 31/12/2009 tarihi itibarıyla zamanaşımının gerçekleştiği, 103.maddede yer alan zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin de bulunmadığı, idari para cezasının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 108. maddesine göre, bu kanunda öngörülen idari para cezaları, 101. ve 106. maddelerdeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Ç.. B.. Bölge Müdürünce verilir. 101. ve 106. maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il müdürü tarafından; birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para cezası ise işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde, “Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır” denilirken yine aynı Kanun’un “Başvuru Yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında ise, “İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, 4857 sayılı Kanun’da idari para cezasına karşı başvurulacak kanun yoluna ilişkin özel bir düzenleme yer almadığından bu konudaki genel düzenlemeler olan Kabahatler Kanunu’nun 3. ve 27. maddelerindeki düzenlemelerden ayrılmayı gerekli kılacak bir durum mevcut değildir. Nitekim Uyuşmazlık mahkemesi de 02.05.2012 gün, 28280 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 09.04.2012 gün, 2012/17 esas, 2012/70 sayılı kararıyla bu konuda görevli yargı yolunun adli yargı, görevli mahkemenin ise sulh ceza mahkemesi olduğunu ifade etmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacıya iş müfettişince yapılan denetim sonucunda 4857 sayılı İş Kanunu 77. maddesinde düzenlenen işyerinde meydana gelen iş kazasını yasal süresi içerisinde ilgili müdürlüğe bildirmediği gerekçesiyle idari para cezası kesildiği ve davacının da bu cezanın iptalini istediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere idari para cezasına itiraz bakımından Kabahatler Kanunundaki düzenlemeler gereğince görevli mahkeme sulh ceza mahkemesidir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmelidir.
F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.