Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/21492 E. 2015/33451 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21492
KARAR NO : 2015/33451
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan T. Üniversitesi Rektörlüğü, B.Yapı Bilgi İşlem Dağ. Gıda Tem. ve Sağ.Hizm.San ve Tic. Ltd. Şti. ile D.Sosyal Hizm. Kurye Dağ. Taş. İnş. Yat. San. ve Tic. Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde T.Üniversitesi, D. Sos. Hiz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ve B. Yapı Bilgi İşlem Dağ. Gıda ve Sağ. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine işçilik alacaklarının tahsili talebi ile dava açmış, dava dilekçesinde davacı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkiyi açıklamamış,
Mahkemece yapılan yargılama sonunda kıdem tazminatının her üç davalıdan ( davalı D. Sos. Hiz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. davalı olarak değil ihbar olunan olarak adlandırılmıştır. ) fazla çalışma, genel tatil ve izin alacağının davalılar T. Üniversitesi ve B. Yapı Bilgi İşlem Dağ. Gıda ve Sağ. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. den tahsiline karar verilmiş, yargılama giderleri açısından ise “ davalı taraflardan “ denilerek hüküm kurulmuştur.
Karar başlığında dava dilekçesindeki üç davalı dışında D. Sosyal Hiz. Kurye Dağ. Taş. İnş. Yat. San. Ve Tic. Ltd. Şti adında bir şirkette dördüncü davalı olarak gösterilmiştir.
Mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; alacakların sübutu açısından gerekçe oluşturulmuş ise de, davacının konumu, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, dördüncü davalının kim olup, neden karar başlığında gösterildiği, bu dördüncü davalı hakkında ne tür bir karar verildiği açıklanmamış, bu hususlar gerekçelendirilmemiştir. Başka bir deyişle davalıların hukuki sorumluluklarının dayanağı ve gerekçesi açıklanmamıştır.
Mahkeme kararı bu açılardan gerekçesizdir.
Yukarıda açıklandığı üzere dava üç davalı hakkında açılmış, karar başlığında dördüncü bir davalı yazılmış, bu dördüncü davalı şirket hakkında karar verilmemiştir.
Ayrıca yargılama giderleri açısından ise “ davalı taraflardan “ denilerek kurulan hüküm açık değildir.Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK. nun 297. Maddesine uygun olmayan kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.