Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/21303 E. 2015/33169 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21303
KARAR NO : 2015/33169
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 22. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2013/439-2014/286

Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yol ücreti, yemek ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı iş yerinde işçi olarak çalışırken bir kısım ücret alacaklarının ödenmemesi ve sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması nedeni ile haklı olarak iş akdini feshettiğini, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, fazla mesai yapıp ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, yol ve yemek ücretleri ile bir kısım asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yemek ve yol ücreti ile asgari geçim indirim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin devamsızlık nedeni ile sona erdirildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödenmemesi ve sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması nedeni ile davacı tarafından yapılan feshin 4857 sayılı yasanın 24 maddesi gereği haklı bir fesih olduğu, davacıya kıdem tazminatının ödenmesinin gerektiği, davacının bakiye kullanmadığı yıllık izin alacağının bulunmadığı, davacının çalışırken ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, yol gideri, yemek ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının eksik olarak ödendiği, davacının bazı haftalar 4 gün, bazı haftalar 3 gün çalıştığı, İş Kanunu’ nun 63 maddesine uygun olarak denkleştirme yapıldığı, bu nedenle davacının fazla mesai ücret alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, fazla mesai ücret alacağının reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından fazla mesai ücretinin reddi yönünden temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
İşçinin çalışmalarının denkleştirmeye tabi tutulması ve fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamayacağı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesine göre haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Anılan Yasanın 63 üncü maddesinde ise, “Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir” şeklinde kurala yer verilmiştir.
Haftalık iş süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlenmesi mümkündür. Bu halde haftalık çalışma süresini aşan kırkbeş saate kadar olan çalışmalar ise 4857 sayılı Yasanın 41 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılmıştır. Fazla sürelerle çalışma halinde denkleştirmeye gidilip gidilemeyeceği Kanunda açıkça düzenlenmemiştir. Bununla birlikte denkleştirme esasının kabul edildiği 63 üncü maddede “haftalık normal çalışma” süresinden söz edildiğine göre, tarafların kırkbeş saatin altında haftalık çalışma süresi belirlemeleri halinde, denkleştirmenin kararlaştırılan haftalık çalışma süresine göre yapılması gerekecektir.
Günlük çalışma süresinin onbir saatten fazla olamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğinden, tespit edilen fazla sürelerin denkleştirmeye tabi tutulmaması, onbir saati aşan çalışmalar için zamlı ücret ödenmesi gerekir.
Yine işçilerin gece çalışmaları Yasanın 69 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca günde yedibuçuk saati geçemez. Yasada belirtilen bu süre günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa dahi, günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir .
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirtilen, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yönelik olup, Dairemizin kökleşmiş uygulaması da bu yöndedir.
Diğer taraftan iş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Dosya içeriğine ve özellikle taraf tanık anlatımlarına göre davalı işyerinde 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 şeklinde ikili vardiya olup, güvenlik görevlileri bu vardiya sistemine göre iki gün gündüz, iki gün gece vardiyasında çalıştıktan sonra 2 gün dilenmektedirler. Bu çalışma sistemine göre davacı periyodik olarak ilk 4 hafta 5 gün, takip eden 5 ve 6 nci haftalar 4 gün çalışmaktadır. Ara dinlenme düşüldüğünde haftalık 5 gün çalışmada 10,5 saat X 5 gün = 52,5 saat haftalık, haftalık 4 gün çalışmada ise 42 saat, ancak iki gece çalışması nedeni ile 10,5-7,5= 3 X 2= 6 saat fazla mesai gerçekleşmektedir. Öncelikle bu çalışma şekline göre her hafta fazla çalışma yapıldığından bir denkleştirmeden söz edilemez. Kaldı ki bir anlaşmada yoktur. O nedenle mahkemece denkleştirme yapıldığı gerekçesi ile fazla mesai ücretinin reddi hatalıdır.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında imzalanan sözleşmede fazla mesainin ücretin içinde olduğu kabul edildiğinden, yıllık 270, aylık, 22,5, haftalık ise 5,2 saat çalışmanın ücret içinde ödendiği kabul edilmeli, ilk 4 hafta için 7,5-5,2; 2,3 saat fazla mesai ücreti, takip eden 5 ve 6 haftalar ise 6-5,2:0,8 saat fazla mesai ücreti tüm hizmet süresi yönünden periyodik olarak hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.