YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21263
KARAR NO : 2015/30654
KARAR TARİHİ : 02.11.2015
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2012/597-2014/134
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 22/05/2010 – 23/05/2012 tarihleri arasında ütü- paket bölümünde çalıştığını, en son net 1.000,00 TL ücret aldığını, ilave yol ve yemek imkanlarının olduğunu, davalı tarafından iş sözleşmesinin haksız feshi ile kıdem tazminatının eksik ödendiğini, ihbar tazminatının ödenmediğini, haftada 5 gün 08.00-20.00 saatleri arasında çalışılmış olmasına rağmen fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, ulusal bayram ve diğer genel tatillerde çalışılmış olmasına rağmen tatil ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 21/09/2010 – 23/05/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş yerinde uyumsuz davranışları ile işini aksatması ve yine işçinin yapmakla görevli bulunduğu görevleri hatırlatıldığı halde yapmamakla israr etmesi ve iş düzenini bozması nedenleri ile 15/03/2012 tarihinde yazılı bildirim yapılarak 2 aylık ihbar süresinin işletildiğini, davacının aylık ücret tutarının brüt 900,00 TL olduğunu, davalı işyerinden alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının işe başlama tarihi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı 22/05/2010 tarihinde işe girdiğini iddia etmiş, davalı davacının 21/09/2010 tarihinde işe girdiğini savunmuştur. Kurum kayıtları savunma doğrultusunda olup, mahkemece iddiayı doğrulayan davacı tanığı M.. Ç.. beyanına göre işe giriş tarihi iddia gibi kabul edilmiş ise de, varılan sonuç hatalıdır.
Davacı tanığı M.. Ç.. davacının kardeşidir. Tanıklığına 6100 Sayılı HMK.nun 259. Maddesi uayrınca itibar edilemez. Davacının işe giriş tarihi savunma doğrultusunda kayıtlardaki gibi kabul edilmelidir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. Maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar ve yakınları tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, fazla çalışma süresinin davacı tanık beyanlarına itibarla haftada 7,5 saat üzerinden belirlendiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı tanıklarının yukarıda belirtilen hükümlere göre beyanlarına itibar edilemez. Bu nedenle davacının fazla mesai ücreti isteminin kanıtlamaması nedeniyle reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
4-Davacıya ihbar öneli verilip verilmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş akdinin 23/05/2012 tarihinde sonlandırılacağı davacıya 15/03/2012 tarihinde bildirilmiş olup, anılan belge davacıdan sorularak davacıya ihbar öneli verilip verilmediği araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ihbar tazminatı isteminin eksik inceleme ile kabulü isabetsizdir
5-Davacı kullandırılmayan yıllık izinlerinin ücretini talep etmiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosyadaki izin belgelerinden davacının yıllık izinlerini kullandığı anlaşılmaktadır. Yıllık izinlerin kullanıldığı mahkemenin de kabulünde olup, talebin reddi yerine kabulü yerinde değildir.
6-Temerrüt ihtarnamesinin varlığına rağmen hüküm altına alınan alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmemesi ve ayrıca infazda tereddüde yol açacak şekilde, hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi de ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.