YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2085
KARAR NO : 2015/14387
KARAR TARİHİ : 15.04.2015
MAHKEMESİ : … İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 01/09/2004- 03/09/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücretlerinin ödenmesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye …, … ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu … müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece tanıkların beyanlarına dayanılarak işyerinde fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin elden ödendiği gerekçesi ile bu alacaklarla ilgili taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığını ve ayrıca şoför olarak çalıştığı dönemlerde fazla çalışma yaptığını tanık beyanları ile ispatlamıştır.
Davacının bu çalışmalarına ilişkin ücretlerin ödendiğinin ispat yükü davalı işverenin üzerinde olup, davalı işveren ödemeyi yazılı belge yada eş değer delillerle ispatlayamamıştır. Bu alacakların ödendiği tanık beyanı ile ispatlanamaz.
Bu nedenle Mahkemece şoför olarak çalışmasına ilişkin olarak fazla mesai ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, davacının banka kayıtlarının celbi ile bu kayıtların imzasız bordrolar ile karşılaştırmasının yapılması, tahakkuk yapılıp, ödendiği ispatlanan aylar ve günler dışlanarak hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve yerinde olmayan gerekçe ile bu taleplerin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.