Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/20315 E. 2015/32303 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20315
KARAR NO : 2015/32303
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, hafta sonu tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde makinacı olarak en son net 1200,00 TL ücretle çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini, fesih sonrası bir miktar kıdem tazminatı ödenip ibraname alındığını ancak ödemenin eksik olup alacaklarını karşılamadığını ileri sürerek, bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ücret, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunmadığını, bu durumun imzalanan Sulh ve İbra Anlaşması ile sabit olduğunu, kıdem tazminatının ödendiğini, fazla mesai ve yıllık izin alacağının bulunmadığını, davacının asgari ücret ile çalıştığını ve tüm yıllık izinlerini de kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş aktinin iş veren tarafından işin sona ermesi ve işyerinin kapanması nedeni ile sona erdirildiği, davalı işverenlikçe düzenlenen iş sözleşmesinin sona erme şekline ilişkin işten çıkış formu ve ibraname içeriğinin davalı savunması ile çeliştiği, çelişen ibranameye itibar edilemeyeceği, davacının bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücretine hak kazandığı ancak hafta tatili ve asgari geçim indirimi taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı taraf dava dilekçesinde yıllık ücretli izin hakkı ile ilgili olarak ” yıllık izin süresi daha fazla olmasına rağmen her yıl en fazla 15 gün kullandırılmamış olup ücretleri de ödenmemiştir” şeklinde beyanda bulunup yıllık izin ücreti talep etmiş davalı ise izinlerin kullandırıldığını savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alındığı anlaşılan 01/09/2013 tarihli bilirkişi ek raporunda tanık beyanlarına göre yıllık 1 hafta izin kullanıldığı kabul edilip bakiye 59 gün için hesaplama yapılmıştır.
Dosyada izin kullanma kayıtları içeren izin belge mevcut olup Mahkemece bu belgenin değerlendirilmemesi hatalıdır.
Yapılacak iş, öncelikle dava dilekçesinde yapılan açıklama da dikkate alınarak davacı tarafa yıllık izin talebini açıklattırmak, izin belgesine karşı diyeceklerini sormak, gerekirse bu belgeler ile bordrolar da karşılaştırılıp çıkan sonuca göre varsa davacının yıllık izin ücreti alacağını belirlemektir.
3-Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda davacının fazla çalışma yaptığı tanık beyanlarına göre belirlenmiş olup alacakdan bir miktar takdiri indirim yapılmalıdır. Mahkemece 5765,79 TL fazla çalışma ücretine hükmedimiş ise de bu miktarın neye göre belirlendiğinin ve takdiri indirim oranının açıklanmaması hatalıdır.
4- Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
5- Mahkemece hükme esas alındığı anlaşılan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti hesabında net tutar belirlenirken sadece gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılmış olup sigorta pirimi ve işsizlik sigortası pirimi gibi kesintiler yapılmamış, mahkeme kararında da bu kesintilerle ilgili bir açıklamaya yer verilmemiştir. Karar bu yönüyle infazda tereddüde ve davalı işverenin mükerrer sorumluluğuna yol açabilecek niteliktedir. Gerekirse, bilirkişiden ek hesap raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmelidir.
6- Taraflar arasında düzenlenen sulh ve ibra anlaşmasında ücret, prim, izin ve fazla çalışma ücreti için toplam 7210,54 TL nin davacının maaş hesabına yatırılacağı belirtilmiştir.
Mahkemece bu miktarın davacıya ödenip ödenmediği araştırılıp ödeme olduğu takdire davacı alacaklarından mahsubu yoluna gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.