YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20233
KARAR NO : 2015/34070
KARAR TARİHİ : 01.12.2015
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminat ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve prim alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin, hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyizen incelenmesi istenilmiş olup, davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/11/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat .. ile karşı taraf adına Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı asıl davada; davalı işyerinde satış müdürü olarak çalıştığını, satış departmanı çalışanlarına objektif kriterlere tabi süreklilik arz eden prim uygulamasının bulunduğunun sabit olduğunu, satış yöneticilerinin tamamına toplam satış prim hakkedişlerinin %35 inin lehlerine tahakkuk ettirildiğini, davalı Şirkette çalışmaya başladığı tarihten itibaren aylık maaş+satış primi şeklinde ücretlendirmenin olduğunu, 1998/Haziran ilâ 15.09.2005 tarihleri arası 10 yıllık sürede de bu şekilde ödemenin yapıldığını, bilahare 15.09.2009 tarihinden itibaren satış primlerinin düzensiz ve eksik ödendiğini, bu nedenle 15.09.2009-01.11.2010 tarihleri arasında prim alacağının bulunduğunu iddia ederek bu alacağın tahsilini; birleşen davada ise, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem, ihbar ve manevi tazminat, yıllık ücretli izin ile fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsili talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacıya aylık ücretinin yanında objektif kriterlere bağlı ve devamlılık arz eden bir prim ödemesinin yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre davacı birim satış müdürü olarak çalışmaktadır. İşyerinde prim uygulamasının olduğu, satış elemanlarının gerçekleştirdiği A ve B kategorisine göre direkt satış ve endirekt satış şeklinde ayrım yapıldığı, yapılan satışlardan %35 oranında müdürlere, kalan miktarın ise satış elemanlarına paylaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla davacının prim talep ettiği dönemde kendi emrinde olan satış elemanlarının yaptığı direkt ve endirekt satışlar tespit edilmeli, buna göre hak kazanılan prim saptanıp, bu miktarın %35 i davacının prim alacağı olarak belirlenmeli, ödenenler mahsup edilerek kalan miktar hüküm altına alınmalıdır.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ödendiği belirlenen 15.262,00 TL., satış priminden mahsup edilmiştir. Ancak bu ödemenin satışa bağlı olmadığı, gösterdiği olağanüstü başarıdan kaynaklı ayrı bir prim olduğu anlaşıldığından, bu ödemenin mahsubu hatalıdır.
4-Davacının iş akdinin tazminat ödemesini gerektirir bir şekilde feshedilip edilmediği hususu taraflar arasında ihtilaflıdır.
Mahkemece, davacının … İş Mahkemesi’nin 2010/1177 E. sayılı dava dosyasında davalı Şirket aleyhine açtığı işe iade davasında, iş akdinin davacı işçi tarafından işe gelmeme nedeni ile eylemli feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve bu mahkeme kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.11.2013 tarihli kararı ile onandığı, bu nedenle iş akdini kendisi sona erdirdiği kabul edilen davacının kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.11.2013 tarihli ve 2012/11626 E. sayılı ilamı ile işe iade davasının sonunda verilen mahkeme kararı sonuç itibariyle doğru bulunarak dava tarihi itibariyle gerçekleştirilen bir fesih bulunmadığı yönündeki gerekçeyle onanmıştır.
Buna göre, her ne kadar işbu alacak davası işe iade davası birlikte açılıp, bilahare tefrikine karar verilerek ayrıca sonuçlandırılmakla, dava tarihi itibariyle muaccel olan kıdem ve ihbar tazminatı yok ise de bu alacaklar ıslah tarihi olan 01.11.2013 itibariyle muacceldir. Dolayısıyla, bu tarihteki fesih olgusunun irdelenerek tazminatı gerektirir bir işçi veya işveren feshinin bulunup bulunmadığının saptanması gerekir.
Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.