Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/19605 E. 2015/32289 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19605
KARAR NO : 2015/32289
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. İŞ MAHKEMESİ (SOSYAL GÜVENLİK)
TARİHİ : 21/04/2014
NUMARASI : 2010/349-2014/148

Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalıya ait işyerinde 05/06/2003 – 23/11/2009 tarihleri arasında cila ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve sebepsiz feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı ile fazla mesai, genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının çalıştığı sürelerin resmi kayıtlarda doğru olarak gösterildiğini, işyerinde huzursuzluk çıkaran davacının 23/11/2009 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, 07/12/2009 tarihinde ibraname imzaladığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı ile fazla mesai, genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı davalı işyerinde 05/06/2003 – 23/11/2009 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş, davalı işveren davacının 04/09/2008 – 23/11/2009 tarihleri arasında çalıştığını savunmuştur.

Davacı tanıkları davacı ile 2006 yılında çalışmaya başladıklarını beyan etmişler, davalı tanıkları hizmet süresi konusunda savunmayı doğrular mahiyette beyanda bulunmuşlardır.
Mahkemece davacının hizmet süresi davacının askerde bulunduğu 22/08/2006 – 22/11/2007 tarihleri arası dışlanarak davacı tanık beyanları doğrultusunda 01/01/2006 – 23/11/2009 olarak kabul edilmiş ise de, davacı tanığı H. D. davalı aleyhine açtığı işçilik alacakları istemli davasında kendisinin işe başlama tarihini 05/07/2006 olarak belirtmiş, yine davacı tanığı H. S. davacı sıfatıyla mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde iş başlama tarihini 05/06/2006 olarak beyan etmiştir. Bu durumda davacının işe başlama tarihinin 01/01/2006 olarak tespiti hatalı olup, davacının hizmet süresinin savunma doğrultusunda kurum kayıtlarındaki gibi 04/09/2008 – 23/11/2009 tarihleri arası kabul edilerek işçilik alacaklarının bu tarih aralığına göre hesap edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozma nedenidir.
3-Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yapıldığını, genel, resmi ve bayram tatillerinde çalışıldığını işçinin, karşı iddiayı ve özellikle ücreti ödendiğini ise işverenin kanıtlaması gerekir. İlke olarak işçi fazla çalışma yaptığını veya tatillerde çalıştığını tanıkla kanıtlayabilir. Bu durumda özellikle tanık anlatımlarının tarafsız olması, tanık beyanları arasında çelişki var ise giderilmesi gerekir.
Her ne kadar mahkemece davacı tanık beyanlarına itibarla davacının fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç hatalıdır.
Davacı tanıklarının davalı işverene karşı dava açtıkları anlaşılmakta olup, beyanlarına itibar edilemez. Bu nedenle davacının fazla mesai ve genel tatil çalışma ücreti isteminin kanıtlamaması nedeniyle reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.
4-Ayrıca infazda tereddüde yol açacak şekilde, hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi de ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.