Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/18741 E. 2015/30692 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18741
KARAR NO : 2015/30692
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 25. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2013/785-2014/77

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin kalite departmanında 08.11.2004 tarihinde işe başladığını ve iş akdinin işveren tarafından feshedildiği 31.07.2013 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğünü, davalı şirketin davacıya iş akdini sonlandıracağını bildirip hak etmiş olduğu kıdem tazminatının ödenebilmesi için bir takım belgeleri imzalaması gerektiğini, bu belgeleri imzalamaz ise tazminatlarının ödenmeyeceğini de belirttiğini, davacının yaklaşık 9 yıl çalıştığı iş yerinden hak etmiş olduğu tazminatlarını alabilmek için kendisine dayatılan belgeleri imzalamak zorunda kaldığını, davalı şirketin davacıya imzalattığı belgeler arasında, bizzat davalı şirket tarafından matbu olarak düzenlenen ibranamede “kendi istek ve irademle istifa suretiyle ayrıldım” ifadesinin yazılı olduğunu, davacı tarafından bu ibraname imzalandıktan sonra davalı şirket tarafından, hak edilmiş ücret, kullanılmayan izin ücreti, kıdem Tazminatı, sosyal haklar (ek ödeme), asgari geçim indirimi adı altında toplam 29.857,39.-TL’nin davacının maaş hesabına yatırıldığını, davalı şirket tarafından düzenlenen işten ayrılma belgesinde davacının işten ayrılma sebebine istifa yazıldığı için davacının işsizlik ödeneği alamadığını, davacının iş akdinin davalı işverenlikçe feshedilmiş olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirketin saç bakım ürünleri üretmekte olan bir şirket olup, dünyanın en büyük kozmetik şirketlerinden L’oreal’in bünyesinde yer aldığını, davacının, 09.11.2004 tarihinden, kendi iradesi ve arzusu ile işten ayrılmış olduğu 31.07.2013 tarihine kadar müvekkili şirket bünyesinde görev yaptığını, davalıya ait işyerinde meyve işleme operatörü olarak çalışan davacının işverene hitaben el yazısı ile yazdığı 01.12.2007 tarihli dilekçede “görevimden 1.12.2007 tarihi itibariyle ailevi sebeplerden ve maddi sıkıntımdan dolayı kendi isteğim ile ayrılmak istemekteyim, İş akdimin bugüne kadarki çalışmam karşılığı olarak kıdem ihbar tazminatımın tarafıma ödenmesi kaydı ile feshini talep ediyorum. Talebimin kabul edilmesini arz ederim” şeklinde talepte bulunması üzerine iş sözleşmesinin davalı işverence tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davalı işveren yanında belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığı, işten ayrılırken işveren tarafından 03 kodu ile SGK’ya bildirim yapılarak, işçinin istifa suretiyle işten ayrıldığının belirtildiği, davacının İnsan Kaynakları Müdürlüğüne vermiş olduğu el yazılı 31.07.2013 tarihli istifa dilekçesi, feragat ve ibraname ile hesapları gösterir ibranameyi imzaladığı, her ne kadar davacı taraf iş sözleşmesini 4857 sayılı yasanın 17. maddesinde 04 kodu ile belirtilen işverence iş akdini haklı sebep bildirilmeden fesih gerekçesinin yerinde olmadığını ileri sürmüş ise de davacı tarafın davalının sunmuş olduğu yazılı deliller karşısında bu iddiasını ispatlayamadığı, davalının kıdem tazminatını ödemiş olmasının davacının imzasını doğruladığı anlamına gelmediği, açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı HMK.’un 106. Maddesine göre;
(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.
(2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
(3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.
4447 sayılı yasa kapsamında işsizlik ödeneğinden yararlanılabilmesi için anılan kanunun 51. Maddesi uyarınca iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmadan veya işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, tazminat ve alacaklarını alabilmek için bir takım evraklar imzalatıldığını, kıdem tazminatının ödendiğini, ancak işsizlik ödeneği için kuruma başvurduğunda işverenin istifa olarak bildirmesi nedeni ile yararlanamadığını, işverenin kuruma bildirdiği işten ayrılma sebebinin hatalı olduğunu, işveren feshi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir hakkın varlığının tespiti istendiğinden ve davacının hukuki yararı bulunduğundan davanın HMK.’un 106 maddesi uyarınca tespit davası olduğu açıktır. İstifa tek taraflı irade beyanıdır ve işçi haklı nedeni yok ise istifa ile ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazanamaz. Somut uyuşmazlıkta davacı alacaklarını alabilmek için bazı belgelerin imzalatıldığını belirtmiştir. Davacıya ibraname ile kıdem tazminatı yanında ihbar tazminatına eş ek ödeme altında bir miktar alacağında ödendiği anlaşılmaktadır. Bu ödemeler feshin işverence gerçekleştirildiğini, dolayısı ile davacı iddiasını doğrulamaktadır. İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. O halde iş sözleşmesi haklı neden olmadan feshedilen davacının kuruma bildirilen işten ayrılma bildirgesinde (03) kodlu işçinin istifası sebebi ile ayrılma nedeni doğru değildir. Davacının isteminin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.