YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18507
KARAR NO : 2014/23721
KARAR TARİHİ : 08.07.2014
MAHKEMESİ : UŞAK 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2013/887-2014/188
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma, ücret, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, prim ile hafta tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının yasal çalışma süresi dışında çalışmadığını ve yıllık izinlerini kullanarak hak kazandığı tazminat ve ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin E:2011/31626 K:2013/23449 sayılı ilamı ile 23.09.2013 tarihinde karar bozulmuştur.
İlk derece mahkemesi bozma kararına uymuş ve toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9.HD. 4.11.2010 gün 2008/37372 E, 2010/31566 K).
Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD 21.10.2010 gün 2008/40992 E, 2010/39123 K.). Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz (Yargıtay 9.HD. 24.6.2010 gün 2008/33748 E, 2010/20389 K.).
Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır (Yargıtay 9.HD. 27.06.2008 gün 2007/23861 E, 2008/17735 K.). Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede, irade fesadı haller ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır (Yargıtay HGK. 21.10.2009 gün, 2009/396 E, 2009/441 K).
Somut olayda, davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma, ücret, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, prim ile hafta tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; davalı işveren ise davacının yasal çalışma süresi dışında çalışmadığını ve yıllık izinlerini kullanarak hak kazandığı tazminat ve ücretlerinin ödendiğini savunmuş ve davacı tarafından imzası inkar edilmeyen ibranameyi sunmuştur.
Dairemizin E:2011/31626 K:2013/23449 sayılı 23.09.2013 tarihli ilamı ile ibranamede miktar olarak yazılı ödemelerin davalının ticari defter ve vergi kayıtlarının incelenerek ödeme olgusunun varlığının değerlendirilmesi yönünde karar bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince Dairemizin bozma kararına uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde, davalı işverenin savunması ile çelişen bayram genel tatil ücreti ve hafta tatili alacağına ilişkin istemlerin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemlerin reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.07.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.