Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/17523 E. 2015/30736 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17523
KARAR NO : 2015/30736
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2012/859-2014/168

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 01.04.2006-09.11.2010 tarihleri arasında davalı işverenlikte yurtdışı tır şoförü olarak çalıştığını iş akdine son verildiğini, fazla mesai ve sair işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ederek; ücret, harcırah, fark ücretli izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 15.01.2008 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, iş akdinin 09.11.2010 tarihinde yurda kaçak mal sokmaya çalışırken yakalanması ve bu nedenle şirketi maddi-manevi zarara uğratması sebebiyle feshedildiğini, davacının iş akdinin feshedildiği tarihte sefer başına 250 Euro harcırah aldığını, davacının yurtdışına çalışan tır şoförü olduğunu ve fazla mesai taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; yıllık izin ücreti, ücret alacağı, bayram- genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne, harcırah alacağı, fazla mesai alacağı, hafta tatil alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı vekili talep arttırım dilekçesinde faiz talep etmemiş olduğundan, talep arttırımından itibaren hüküm altına alınması gereken alacaklara faiz işletilmemesi gerekmektedir. Mahkemece faiz işletilmesi hatalıdır.
3- Davacının ücret alacağının tayini hatalıdır. Davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu ile ücret alacağının hüküm altına alınması gerekmektedir.
4- Yıllık izin ücreti ile ulusal bayram- genel tatil ücretinin net hesaplamasında işsizlik sigorta primi ve ssk primi kesintilerinin yapılması gerekmesine rağmen, bu yasal kesintileri yapmayan bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02/11/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Yerel mahkemece, ıslah ile arttırılan ve temerrüt olgusu davadan önce gerçekleşmeyen işçilik alacakları için, mahkemece dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu çoğunluk görüşü ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da çoğunluk görüşü ile verdiği gerekçe gibi dava konusunun ıslah sureti ile arttırılması kısmi ıslah kabul edilerek ve ek dava niteliğinde değerlendirilerek, ıslah ile arttırılan miktarlara ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerektiği, dava tarihinden yürütülmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bu nedenden dolayı da bozulmasına karar verilmiştir.
Islah, karşı tarafın onayına ve yargıcın kararına bağlı olmaksızın bir tarafın usule ilişkin yaptığı işlemleri, gerekli giderleri vermek koşuluyla yasada belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun biçimde tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal bir işlemdir.
Normatif düzenleme, HMK .’un 176. maddesine göre;
“(1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.
(2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.”
Kısmen ıslahta davada daha önce yapılmış olan belli bir usuli işlemin düzeltilmesi söz konusudur. Kısmen ıslaha uygulamada sıklıkla dava konusunun(müddeabihin) arttırılması biçiminde rastlanmaktadır. Davanın kısmen ıslahı ile davada yapılmış olan belli bir usul işlemi ıslah edilir(düzeltilir) ve bundan sonraki usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sağlanır.
Kısmi ıslah sureti ile dava konusunun arttırılması ile kısmi dava dilekçesinde belirtilen miktarın arttırılmasına ilişkin usul işlemi düzeltilmekte ve dava tam eda davası niteliğini almaktadır. Dava dilekçesinde faiz istemi var ise ıslah ile miktar arttırıldığından ayrıca ıslah dilekçesinde faiz istenmesine gerek bulunmadığı gibi ıslah ise arttırılan isteklere temerrüt yoksa dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Buna bağlı olarak davalı taraf süresinde kısmi davada zamanaşımı definde bulunmuş ise bu zamanaşımı definin, davalı yönünden ıslahtan sonra zamanaşımı definde bulunmasına gerek olmaksızın ıslah ile arttırılan miktarlar için değerlendirilmesi ve dikkate alınması gerekir. Kısaca davalı kısmi davada zamanaşımı definde bulunmuş ise bu zamanaşımı itirazının ıslah ile arttırılan miktarları da kapsadığı kabul edilmelidir. Zira kısmi ıslah da olsa ıslah bir ek dava değildir, dava dilekçesinde kısmi olarak istenen miktar düzeltilmiştir.
Yerel mahkemenin temerrüt gerçekleşmeyen ve ıslah ile arttırılan miktarlara dava tarihinden faiz yürütülmesi isabetli olduğundan, yerel mahkeme kararının bu yönden bozulmaması gerekir. Çoğunluğun bu bozma görüşüne açıklanan gerekçe ile katılınmamıştır. 02/11/2015