Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/17470 E. 2015/32128 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17470
KARAR NO : 2015/32128
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2012/709-2014/68

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 03.02.2012 tarihli iş sözleşmesi ile davalı banka nezdinde, çağrı merkezi müdürlüğünde müşteri temsilcisi olarak çalışmakta iken İş Kanunun 24. madde kapsamında iş sözleşmesinin feshedildiğini, iş teklifi görüşmelerinde davacıya 1.056,00/16 TL brüt maaş ve bu brüt maaştan 850,00 TL net ücret, ek olarak 172,00 TL net MM görev tazminatı olmak üzere toplam 1.022.00 TL net maaş alacağı işveren tarafından belirtilmiş olmasına rağmen, Şubat ayında 810,00 TL, Mart ayında 764,00 TL, Nisan ayında 868,00 TL maaş aldığı, üç ayda bir tam maaş 1.056,00 TL olarak ödenmesi gereken ikramiyenin 789,15 TL olarak ödendiğini, İşyerinde fiili çalışma sürelerinin hafta içi 09:00 – 18:00, cumartesi günleri 09:00 – 17:00 arasında gerçekleştiğini, iş yoğunluğu gerekçe gösterilerek haftanın 2 günü 09:00 – 20:00 arasında fiili olarak çalıştırıldığını, fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığını ve Mart 2012 fazla çalışmasının Mayıs 2012’de iş akdinin feshinden sonra eksiksiz ödendiğini, işçinin ücretinin kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olarak ödenmemesinin işçiye haklı nedenle fesih imkanı tanıdığını, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini, iş sözleşmesine konu işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlike arz ettiği durumlarda da işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanındığını, davacının yaptığı iş dolayısıyla yaşadığı sağlık probleminin ciddi boyutlara ulaşmasıyla işe devam etmesi gerek fizyolojik, gerekse de psikolojik olarak imkansız hale geldiğini, bu sayılanların dışında yöneticilerin davacıya sürekli psikolojik baskı yapmaları, bağırmaları, hafta içi ve hafta sonu plansız şekilde yapılan fazla mesailerin davacının aile düzenini bozması ve sözleşmenin yapılması sırasında işin niteliği itibarıyla karşılaşabileceği sorunların davacıya bildirilmemiş olmasının da haklı fesih sebebi oluşturduğunu, hal böyle iken davalı işverenin davacının brüt aylığının üç katı kadar cezai şart talep ettiğini ve banka hesabındaki 188,04 TL’yi kesip hesaplarını bloke etiğini, Kartal 6. Noterliğinin 18.06.2012 tarih ve 16484 yevmiye sayılı ihtarnamesine rağmen sonuç alınamadığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin ekli iş sözleşmesi, fesih beyanı, doktor raporu, maaş bordroları, ihtarname, hesap ekstresi ve Yargıtay kararlan ile sabit olduğu gibi yargılama aşamasındaki tanık beyanları ve bilirkişi incelemesi ile de açıklığa kavuşacağını iddia ederek ve ücret alacaklarına ilişkin haklarını saklı tutarak davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğinin ve davalıya 03.02.2012 tarihli sözleşme gereği borcu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının 03.02.2012 tarihli sözleşme ile çağrı merkezi müşteri memnuniyeti asistanı olarak göreve başlayıp, 02.05.2012 tarihinde istifa ederek kendi isteğiyle işten ayrıldığını, ücretinin ve ikramiyesinin eksik ödendiğine ve çalışma koşullarına ilişkin iddiaların doğru olmadığını, istifa dilekçesinde belirtilen nedenlerin haklı olmadığını, örneğin sağlığının bozulduğunu iddia eden davacının hastalığının 3 ay gibi bir sürede meydana gelip gelmeyeceğinin araştırılması gerektiğini, bir an için böyle olduğu düşünülse bile istifayı gerektirecek boyutta olup olmadığının araştırılması gerektiğini, nitekim davacının çalışma sırasında rapor alarak izin kullanmadığını, diğer iddiaların da doğru olmadığının delil listeleriyle sunulan ücret bordroları ve tanık beyanlarıyla ortaya çıkacağını, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin VI çalışma süresi başlıklı maddesine göre davacının 2 yıl boyunca çalışmayı, bu süreye uymaması halinde VII cezai şart başlıklı maddeye göre giydirilmiş son brüt aylık ücretinin 3 katı tutarındaki cezai şartı yasal faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiğini, buna göre cezai şarttan doğan parasal yükümlülüklerini, çalıştığı süreyle orantılı olarak yerine getirmek zorunda olduğunu, ödenmesi gereken 3.534,62 TL tutarındaki cezai şartı talep ve dava etme haklarını saldı tuttuklarını, davacının müvekkili banka nezdindeki hesabından 188,04 TL’nin takas- mahsup hakkı kapsamında tahsil edildiğini, yapılan işlemin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta davacı iş sözleşmesinin kendisi tarafından haklı nedenle feshedildiğinin ve iş sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini istemektedir. Davacı davalı nezdinde 03.02.2012 tarihinde çalışmaya başlamış, 02.05.2012 tarihli dilekçesiyle ücretinin vaat edilenden daha az ödenmesi, yöneticilerinden gelen psikolojik baskılar, ek mesai ücretlerinin vaktinden çok geç yatırılması (Mart ayı mesai ücretinin Mayıs ayında ödeneceğinin söylenmesi) ve müşterilerden gelen ağza alınmayacak küfürler ve psikolojik baskılar sebebiyle sağlığının bozulduğunu gerekçe göstererek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/I-a, 24/II-a-e maddeleri uyarınca feshettiğini bildirmiştir.
Davacının iş sözleşmesinin “VII- Cezai Şart” başlıklı maddesinde işçinin çalışmayı taahhüt ettiği sürenin bitiminden önce İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca işçiye haklı fesih imkanı veren nedenler dışında iş sözleşmesini feshederse giydirilmiş brüt ücretinin 3 katı tutarında cezai şartın ödeneceği kararlaştırılmıştır. Nitekim davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesine rağmen, davalı bankanın 31.05.2012 tarihinde bankada bulunan vadesiz hesabından 188,04 TL çekildiğini belirterek bu konuda dekontu da sunmuştur. Dekontta sözleşme tazminatına istinaden paranın çekildiği görülmektedir. Davalı da söz konusu miktarın cezai şart alacağına mahsuben sözleşmede kararlaştırılan takas mahsup hükmü gereğince alındığını beyan etmiştir.
Davacının iş sözleşmesini fesih gerekçesi olarak ileri sürdüğü net ücretin kendisine vaat edilenden daha az ödendiği, yöneticilerinden gelen psikolojik baskılar ve müşterilerden gelen küfürler ve psikolojik baskılar nedeniyle beden ve ruh sağlığının bozulduğu bu nedenle işe devam etmesinin gerek fizyolojik gerekse de psikolojik olarak imkansız hale geldiği hususları taraf tanık anlatımları ve dosyaya sunulan uzman psikiyatri uzmanı ve diş hekimi bilirkişi raporları değerlendirildiğinde 4857 sayılı İş Kanunu m.24/I-a ve 24/II-a şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı fazla çalışmaların da eksik hesaplandığını yapılan kısmi ödemelerin de zamanında ödenmediğini zira 2012 yılı Mart döneminde hak kazandığı fazla çalışma ücretinin işverence fesihten sonra 2012 yılı mayıs ayında ve eksiksiz olarak ödendiğini beyan etmiştir. Dava tespit davası olmakla birlikte davacı fazla çalışmaların da ödenmediğini bu nedenle de iş sözleşmesini feshettiğini iddia ettiğinden feshin haklı fesih niteliğinde olup olmadığı konusunda davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve bunun ücretinin ödenip ödenmediği hususu önem kazanmaktadır.
Davacı ve davalı tanık anlatımlarına göre davacı fazla çalışma yapmıştır. Davalı tarafından sunulan ücret bordrolarında ise fesihten sonra düzenlenen 2012 yılı Mayıs ayı bordrosunda 8 saatlik tahakkuk hariç fazla çalışma tahakkuku yapılmamıştır. Davalı davacının tüm çalışma döneminde yaptığı fazla çalışmaları ödediğini kanıtlayamadığından davacının iş sözleşmesini feshinin haklı nedene dayandığı bu nedenle davacının sözleşmeden doğan cezai şart borcunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.