Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/16720 E. 2014/24000 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16720
KARAR NO : 2014/24000
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2013/1070-2013/1953

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, davanın 12/09/2013 tarihinde takipsiz bırakılması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, akabinde ise davanın davacı tarafından yasal 3 aylık sürede yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında, duruşma gün ve saatinin davacı asile usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ve bu bağlamda, mahkemece dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında, tensiple duruşma gün ve saatinin taraflara tebliğine karar verilmiş, duruşma günü olarak da 12/09/2013 tarihi belirlenmiştir. Bu ara karar kapsamında, taraf vekillerine duruşma gün ve saati usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Mahkemece belirlenen duruşma gününden önce, davacı vekili mahkemeye bir dilekçe sunarak, davacının vekilliğinden istifa ettiğini bildirmiş, bu istifa dilekçesi ile duruşma gününün davacı asile tebliğ edilmesini ve bundan sonra yapılacak tebligatların da davacı asile yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, talep doğrultusunda istifa dilekçesi ve duruşma günü davacı asile tebliğe çıkartılmış ancak tebliğ edilememiştir. Bu durum, yani istifa dilekçesi ile duruşma gününün davacı asile tebliğ edilemediği, mahkemece duruşma zaptına da yazılmıştır. Buna rağmen
mahkemece aynı celse (12/09/2013 tarihli celse) davacı tarafından davanın takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle, davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına, akabinde ise yasal üç aylık süre içerisinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Avukatının, vekillikten istifa ettiğinden ve duruşma gününden haberdar edilmeyen davacı asilin, duruşmaya iştirak etmesi beklenemez.
Mahkemece, davacı vekilinin davacının vekilliğinden istifa ettiğine dair dilekçesi ile duruşma gününün davacı asile usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve sonucuna göre yargılamanın seyri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacının davasını takipsiz bıraktığı gerekçesiyle önce dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ve akabinde yasal üç aylık sürede davanın yenilenmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.