Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/16549 E. 2015/9312 K. 05.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16549
KARAR NO : 2015/9312
KARAR TARİHİ : 05.03.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin, ulusal bayram, fazla çalışma ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı …’a ait dershanede öğretmen olarak çalıştığını, davacının ücretlerinin defalarca talep edilmesine rağmen ödenmediği için iş akdini feshettiklerini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağı, yıllık izin ve ulusal bayramlardaki fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının … çalışanı olduğunu belirterek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini ve ayrıca şirketten alacağı olmadığı için de davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalını ile … ve … arasında organik bağ bulunduğu, davalının bu anlamda husumeti bulunduğu gerekçesiyle husumet itirazının reddine karar verilerek, davacının kıdem tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti ve genel tatillerdeki fazla çalışma ücreti alacakları hüküm altına alınmış, ihbar tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosyanın incelenmesinden, davalı …’ın, …. kurucusu olduğu, iş sözleşmesinde işveren olarak “…”, kurucusu olarak da … isminin geçtiği, iş sözleşmesinin “işveren kurucusu veya temsilcisi” sıfatıyla “…” ve davacı işçi tarafından imzalandığı, sigorta bildirimlerinin “…” tarafından verildiği, dershanenin sahibinin ve gerçek işverenin de bu şirket olmasına karşın davanın adı geçen şirket yerine “…” aleyhine ikame edildiği anlaşılmakta olup, davalı olarak “…’ın” gösterilmesinin HMK’nun 124. maddesi anlamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı açıktır. Bu husus temsilde yanılgı kabul edilerek davanın, dersane sahibi “…” yöneltilmesi için davacı tarafa süre verilip, verilecek süre içinde işbu temsilde yanılgı giderildiği takdirde davaya devam edilip tüm deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği halde bunlar yapılmaksızın hüküm tesisi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı, sair yönler incelenmeksizin, BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.