Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/16418 E. 2014/33973 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16418
KARAR NO : 2014/33973
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 16. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/800-2014/80

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin depo operatörü olarak davalı işyerinde çalışmakta iken 03.05.2013 tarihinde iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanılarak 03.05.2013 tarihinde feshedildiğini, 25.04.2013 tarihinde saat 14.52 itibariyle fabrikaya giriş yapmak üzere fabrika güvenliğine gelen ve müvekkili şirketin tedarikçisi şirketlerden biri olan Y.. Basım firmasından geldiğini beyan eden D.. Y.. E.. adlı kişinin davacı ile görüşmek istediğini ifade ettiği, güvenlik görevlilerinin de davacıyı bilgilendirerek davacının onayı ile bu kişinin fabrikaya girişine izin verdiklerini, davacının bu kişiyi depo alanına kabul ettiğini, davalı işyerinde uygulanan talimat uyarınca fabrika alanına gelen özel ziyaretçilerin ancak kişinin yöneticisinin onayı ile kabul edildiklerini, kural olarak ziyarete gelen kişinin fabrika alanına giriş izninin bulunmadığı, ancak yine talimat gereği uygun görüldüğü takdirde özel ziyaretçiler kafeteryasına alınabileceğini, gelen kişinin 4-5 saat boyunca fabrika alanında bulunmasına göz yumulduğunu, davacının ne maksatla bu kişiyi fabrikaya ve depo alanına kabul etmiş olduğunun makul bir cevapla açıklayamadığını, davacının fabrika alanında dosya içerisinde yer alan söz konusu kişi ile çektirmiş olduğu fotoğraftaki samimiyet, her biri evli olan bu kişilerin ilişkilerinin arkadaşlık seviyesinden son derecede ileri bir seviyede olduğunu, nitekim davacının da savunmasında aralarında duygusal yakınlık olduğundan söz ettiğini, davacının iş sözleşmesine aykırı davranışları ile sözleşmeden kaynaklanan birden fazla borcunu ihlal ettiğini, davacının iş görme borcuna aykırı davrandığı gibi sadakat borcunada aykırı davrandığını, güven ilişkisinin temelden sarsıldığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının bilgisi dahilinde bulunan ziyaretçi giriş-çıkış talimatına aykırı olarak çalışmış olduğu depo bölümünde özel ziyaretçisini kabul ettiği, burada uzun bir süre birlikte kaldıkları, davacının talimata aykırı davrandığı, davacının savunmasında bu durumu tevil yollu ikrar ettiği ve amirlerinden özür dileyerek affını istediği, davacının davranışının iş sözleşmesi ve eklerinden sayılan talimata aykırı olduğu, davacının sözleşmeden kaynaklanan borcunu ihlal ettiği, iş görme borcuna aykırı davrandığı gibi sadakat borcuna da aykırı davrandığı, davacının işverenliğin güvenini sarstığı ve bu haliyle yapılan feshin geçerli bir fesih olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde, davacı tarafça temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davalı işverence, davacının talimatlara aykırı olarak özel ziyaretçisini fabrika alanına aldığı burada uzun bir süre kalarak fotoğraflar çekdikleri gerekçesi ile iş akdinin, İş Kanunu 25/II-e uyarınca haklı nedene dayalı olarak feshedildiği savunulmuştur.
Davalı işverenin feshe dayanak olarak gösterdiği ve mahkemece de davanın reddine ilişkin kararın gerekçesini oluşturan “ziyaretçi giriş-çıkış taminatının” davacı işçiye tebliğ edildiğine dair herhangi belge bulunmamaktadır. Kaldı ki davalı tanığı olarak dinlenen ve davalı iş yerinin insan kaynakları yöneticisi olan N.. Ü.. duruşmadaki beyanında “..ziyaretçilerin fabrikaya nasıl gireceklerine ilişkin yönetmeliğin olup olmadığını bilmediğini…” bildirmiştir. Tüm bu hususlar ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacının söz konusu eylemi neticesinde iş akdinin feshedilmesi ölçülülük ilkesi ile de bağdaşmamaktadır. Bu nedenle feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığı gözetilmeksizin, davanın kabulü yerine yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı işveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminatın davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için davalı işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 274.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacı vekiline iadesine,
Kesin olarak 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.