Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/16229 E. 2015/32340 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16229
KARAR NO : 2015/32340
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin kanundan kaynaklanan ücretlerini alamayacağının söylenmesi üzerine Sakarya 1. Noterliği’nin 02/08/2012 tarih 14217 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iş akdini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin davacı tarafından hiçbir neden yokken feshedildiğini, davacının kendi işini kurmak için iş akdini feshettiğini, davalı şirketi zor durumda bıraktığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davalı işyerinde SGK hizmet cetveline göre 17/11/2003-02/08/2012 tarihleri arasında 3134 gün çalıştığı son bürüt ücretinin ücret bordrolarına göre 3500 TL olduğu, davacının davalıya …. Noterliği’nin 02/08/2012 tarih 14217 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle fazla mesai, hafta tatili, resmi tatil ücretlerinin ödenmesi ve yıllık izinlerin kullandırılması talebinde bulunduğu, bu alacakların ödenmemesi durumunda iş akdinin feshedileceğini bildirdiği, davacıya davalı işveren tarafından Kadıköy 24 Noterliğinin 16/08/2012 tarih 20209 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle personel yönetmeliğinin 26. Maddesine göre beyaz yakalı çalışanlara aylık maktu ücret ödenildiği, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin bu ücrete dahil olduğu belirtilerek ödeme yapılmayacağı ifade edildiğinden davacının iş akdini haklı sebeple feshettiği mahkememizce kabul edilmekle, kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, bilirkişi tarafından hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarı yönünden ise davacının satış uzmanı olarak çalıştığı ve sabah 08:00- akşam 18:00 saatleri arasında çalışıldığı, satış elemanlarına maaşın dışında yapılan satışla ilgili pirim aldıkları ancak hedef tutmadığında prim ödemesi yapılmadığı, çalıştıkları bölgede bayileri ziyaret ettikleri, çalışma saatlerinin bu nedenle uzayabildiği, maaş bordrolarında fazla mesai sütununda 0 rakamının bulunduğu buna göre davacının beyaz yakalı personel olarak aldığı ücretin içinde fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram, genel tatil ücretlerinin dahil olduğu yönündeki davalı itirazlarına itibar edilmediği ve davacıya ödenen primlerin fazla çalışma ücretini karşılamadığı aylar yönünden davacıya fazla mesai ücreti ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Bu nedenle de ödenen prim alacağının fazla mesai ücretinden mahsubuna gidilemez.
Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması sözkonusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.

İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Dosya içeriğine göre, davacı satış temsilcisi olarak çalışmaktadır. Davacının dışardaki çalışması, işyerinde amiri konumundaki kişi tarafından bir program dahilinde kararlaştırılmakta ve hedef verilmektedir. Davacı işyerine bu program dahilinde görevini yaptıktan sonra dönmektedir. Bu nedenle mesaisini kendisi belirlemediğinden, mahkemece davacının fazla mesai yaptığının kabulü isabetlidir.
Ancak sözleşmenin eki niteliğindeki yönetmelik hükümlerine göre fazla mesai ücretinin ücretin içinde olduğu yönündeki kural geçerlidir. Bu nedenle yıllık 270, aylık 22,5, haftalık 5,2 saat fazla çalışma karşılığının ücretin içinde olduğunun kabulü gerekir. Karar bu açıdan hatalı olduğundan, davalının temyizi yerindedir.
Aynı alacak için kararı temyiz eden davacı yönünden ise, fazla mesai alacağı ile prim ayrı olgular olduğundan, prim ödenen aylar için fazla mesai hesaplanmaması ve prim alacağının fazla mesai ücretinden mahsubu isabetsizdir.
Sonuç olarak davacının haftalık 45 saatte ilaveten 5,2 saati de içeren yönetmelik hükmü nedeni ile haftalık 50,2 saati aşan çalışmaları fazla mesai olarak sadece zamlı (%50) kısmı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.