Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/15748 E. 2014/32996 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15748
KARAR NO : 2014/32996
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : ÇORLU 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2012/586-2014/79

DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 19.03.2007 tarihinde davalı firmada çalışmaya başladığını, hiç bir geçerli sebep olmaksızın sadece sendikaya üye olmasından dolayı 26.07.2012 tarihinde fiilen iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, davalı iş yerinde Ram Operatörü olarak çalıştığını, tekstil işçileri sendikasına üye olduğunu, bu üyeliğinin duyulmuş olması sebebi ile sendikanın iş yerinde yetki almış olması, Edirne iş mahkemesinde görülmekte olan yetki itirazı davasının yerel mahkeme nezdinde kazanılmış olması davalı firmayı iyice tedirgin ettiğini, sendika işçilerini hızla tesviye cihetine gittiklerini, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, müvekkilinin yasal süresi içerisinde başvurusuna rağmen iş verinin süresi içerisinde başlatmaması halinde işe iade kararı verilmesini, işe iade kararına uyulmaması halinde, konunun özeliği değerlendirilmek sureti ile bir yıllık ücreti tutarında az olmamak üzere iş güvencesi tazminatının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 19/03/2007 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının çalıştığı paketleme bölümünde kadro düzenlenmesi yapıldığını, davacıya alternatif bir pozisyon önerilmediğinden dolayı iş sözleşmesi 26/07/2012 tarihinde müvekkil şirket tarafından 4857 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının fesih bildirimini imzalamaktan imtina ettiğini, aynı gün imzadan imtina tutanağı düzenlendiğini, akabinde 27/07/2012 tarihinde 6111 yevmiye nolu noter ihtarnamesi yapılan geçerli feshe binaen 26/07/2012 tarihinde davacının sigorta çıkışının verildiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan feshin sendikal sebeplerle ilgisinin bulunmadığını, müvekkil şirketteki sendikal süreç ile davacının feshi arasında ne zaman ne de illiyet bulunmadığını, yapılan feshin geçerli olduğunu, davacıya feshe bağlı tazminat ve alacaklarının ödendiğini, açılan bu davanın iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak değil ekstra kazanç elde etmeye dayalı olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine işe başlatmama tazminatının 4 ay, boşta geçen süre alacağının 4 ay olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iş sözleşmesinin sendikaya üye olmasından dolayı feshedildiğini bu nedenle işe başlatmama tazminatının bir yıllık ücret tutarında belirlenmesini talep etmiştir.
Mahkeme karar gerekçesinde davacının iş sözleşmesinin sendikal nedenle gerçekleştiğini kabul etmiş ancak hüküm kısmında bu kabulüyle çelişecek şekilde işe başlatmama tazminatının dört ay olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Eğer feshin sendikal nedene dayandığı kabul ediliyorsa işe başlatmama tazminatı bir yıllık ücret tutarında belirlenmelidir. Kabul edilmiyorsa davacının kıdemi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminat dört ay değil beş aylık ücret tutarında belirlenmelidir. Mahkeme karar gerekçesinde davacının iş sözleşmesinin sendikal nedenle gerçekleştiğini kabul etmişse de karar gerekçesinde bu şekilde kabulü gerektirecek bir araştırma da yapılmamıştır.
Sendikal tazminat 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin üçüncü fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin beşinci fıkrasında öngörülmüş, işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde 4773 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
4773 sayılı Yasa ile sözü edilen maddeye eklenen yedinci fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Davacı yargılama sırasında bir kısım sendikal tazminatın kabul edildiği işe iade davalarının gerekçeli kararlarını sunmuştur. Ancak anılan kararlarda fesih tarihleri 2010 ve 2011 yıllarına ilişkindir. Davacının iş sözleşmesi ise 26.07.2012 tarihinde feshedilmiştir. Dosya kapsamında feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı tespit için yukarıda anlatılanlara uygun bir araştırma yapılmamıştır. Buna göre işyerinde sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, sendikalı kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği ve bunların hangi tarihlerde feshedildiği, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, varsa bunların işyerinde çalışmaya devam edip etmedikleri, taraflar aralarındaki yetki davasının sonucu, iş sözleşmesi feshedilen sendikal işçiler yerine işçi alınıp alınmadığı ve bunların sendikalı olup olmadıkları araştırılıp tanık beyanları da birlikte değerlendirilerek sonucuna göre feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığına karar verilmesi gerekir. Eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.