Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/15574 E. 2015/31462 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15574
KARAR NO : 2015/31462
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 12. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2011/336-2014/86

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; Davacının 01.03.2000 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, makine ustası şardon operatörü olarak çalışan davacının en son aylık ücretinin net 1.000,00 TL olduğunu, 2010 yılı Ağustos ayından itibaren maaşları ödenmediği için 07/02/2011 günü iş akdini haklı nedenle feshettiğini, iş yerinde 2 vardiya olarak çalışıldığını, çalışma süresinin günlük 12 saat olduğunu, 2008 yılı 10. ayına kadar çocuk parası verildiğini, bu tarihten itibaren 27 aydır ödenmediğini, 01/07/2010 tarihinden itibaren haftanın 7 günü izin kullanmadan bayramlar dahil çalışıldığını, ücretlerinin ödenmediğini, 2008 yılından 10 gün 2009 yılından 20 gün ve 2010 yılından 21 günlük izinlerinin kullandırılmadığını, işyerinde yemek ve servis uygulaması olduğunu iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ödenmeyen ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının işçilik alacaklarının şartlarının oluşmadığını, davacının üç farklı işyerinde çalışmasının bulunduğunu, bu nedenle husumet yönünden itirazda bulunduklarını, davada zamanaşımı definin nazara alınmasını, davacının iş akdini hukuka aykırı olarak kendisinin feshettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ıslah talebinin reddine ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı vekili 15.05.2013 tarihli celsede ıslah dilekçesini ibraz edeceklerini bildirmiş, Mahkemece, davacı vekiline “ ıslah dilekçesini ibraz etmek üzere iki hafta mehil verilmesine “ şeklinde ara kararı oluşturulmuş,
Davacı vekili diğer celselerde oluşan gelişmelerden sonra 21.03.2014 tarihli celsede “ ıslah dilekçesini sunalım “ şeklinde talepte bulunmuş,
Mahkemece davacı vekilinin bu talebi HMK. nun 181. Maddesi gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK. nun 176. maddesine göre, taraflardan her biri, yaptığı usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Yine aynı Kanunun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
Islah nedeni ile yapılacak usulü işlemlere ilişkin kesin süre verilebilmesi için tarafın ıslah ettiğini bildirilmesi gerekir. Islah ettiğini bildiren tarafa ıslah dilekçesini vermesi için kesin süre verilebilir. Ancak taraf ıslah yapmak için süre istemişse henüz ıslah yapmadığından kesin süre verilemez. Zira ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
Gözden kaçırılmaması gereken bir hususta ıslah harcının tamamlatılmasına ilişkin usulü işlemlerin HMK. na değil Harçlar Kanununa tabi olup, ıslah harcının yatırtılmasına yönelik usuli işlemlerde 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. Maddesindeki usulün işletileceğidir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece 15.05.2013 tarihli celsede “ ıslah dilekçesini ibraz etmek üzere iki hafta mehil verilmesine “ şeklinde ara kararı oluşturulmuştur. Ara kararında kesin süreden söz edilmemiş, süreye uyulmamasının yaptırımı da belirtilmemiştir. Bu süre usule uygun olmadığı gibi bu celseden sonra tahkikat devam etmiştir. Bu nedenlerle mahkemece davacı vekiline ıslah işlemlerini yerine getirmesi için HMK.nun 181. Maddesinde belirtilen şekilde yasal sonuçları da içeren kesin süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ıslah talebinin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.