Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/15037 E. 2014/23989 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15037
KARAR NO : 2014/23989
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 19. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2013/835-2014/119

DAVA :Davacı-karşı davalı icra takibi sırasında davalı-karşı davacıya yapılan ödemenin istirdadına, davalı-karşı davacı ise bakiye kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı-Karşı Davalı İsteminin ve Savunmasının Özeti:
Davacı-karşı davalı Vakıf Üniversitesi, bir zamanlar üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan davalı-karşı davacının, iş bu davadan önce üniversite aleyhine işe iade davası açtığını, öğretim görevlisinin davayı kazandığını, mahkeme ilamını icraya koyduğunu, icra takibi sırasında öğretim görevlisi olan davalı-karşı davacıya fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek, fazla yapılan ödemenin istirdadını talep etmiştir.
B) Davalı-Karşı Davacının Cevabının ve İsteminin Özeti:
Davalı-karşı davacı öğretim görevlisi, kıdem tazminatının eksik ödendiğini ileri sürerek, bakiye kıdem tazminatı alacağını talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde idare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında, uyuşmazlığın hangi yargı yolunda çözülmesi gerektiği konusunda ihtilaf vardır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun Ek. 2. maddesi uyarınca “Vakıflar; kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla, Yükseköğretim kurumları veya bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını ya da bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek nitelikli işgücü yetiştirmek amacıyla, bu
Kanun hükümleri çerçevesinde kalmak şartıyla meslek yüksekokulu kurabilir. Bu meslek yüksekokulu, kamu tüzel kişiliğini haiz olup, Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile kurulur. Kurulacak meslek yüksekokullarına, meslek ve teknik eğitim bölgesinde gereksinim duyulması esastır”. Aynı kanunun Ek. 5. maddesine göre “Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının, vakıf yönetim organı dışında en az yedi kişiden oluşan bir mütevelli heyeti bulunur. Mütevelli heyet üyeleri, vakıf yönetim organı tarafından dört yıl için seçilir, süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Mütevelli heyet üyelerinin yaş sınırlaması hariç Devlet memuru olma niteliklerine sahip bulunmaları ve en az üçte ikisinin lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olması gerekir. Mütevelli heyet üyeleri kendi aralarından bir başkan seçer. Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir.
Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür”.
Aynı yasanın 31. maddesi üniversitelerde görev yapacak öğretim görevlilerinin görevlendirme şekli belirtilmiştir. Buna göre “Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim – öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür”. 36. madde de profesörlerin üniversitede devamlı veya kısmi statüde çalışacakları belirtilmiştir.
Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 23/2 maddesi uyarınca “Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esasları 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir. Bu personelin aylık ve diğer özlük hakları bakımından ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır”.
Davacı-karşı davalı vakıf üniversitesi, kamu hizmeti gören ve kanunla kurulmuş bir üniversitedir. Davalı-karşı davacı öğretim görevlisi ise; kanunla kurulmuş bu vakıfta çalışan ve niteliği itibari ile 2547 sayılı yasa kapsamında kamu hizmetini yürüten bir görevlidir. Burada önemli olan husus, davalı-karşı davacı öğretim görevlisinin bu görevi neye istinaden yürüttüğü, yani bu görevinde ne şekilde istihdam edildiğidir.
İncelenen dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı öğretim görevlisi; davacı-karşı davalı üniversitede üstlendiği görevi, davacı-karşı davalı vakıf ile yaptığı bir sözleşme gereği yürütmüştür. Anılan sözleşme, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 23. maddesine istinaden ve bu maddenin verdiği yetkiye göre yapılmıştır. Anılan maddeye ve yapılan sözleşmeye göre, davacı-karşı davalı üniversite ile davalı-karşı davacı öğretim görevlisi arasındaki ilişki; özel hukuk kurallarına göre belirlenen özel hukuk ilişkisidir.
Davacı-karşı davalı vakıf üniversitesinin, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasa’da belirtilen hükümlere tabi olması, davalı-karşı davacı öğretim görevlisinin iş sözleşmesi ile çalışma olgusunu ortadan kaldırmaz. Davacı-karşı davalı vakıf üniversitesinin idari sözleşme ile eleman çalıştırması söz konusu olamaz. Davacı-karşı davalı üniversite ile davalı-karşı davacı öğretim görevlisi arasında iş ilişkisi bulunmaktadır. Mahkemece verilen görevsizlik kararı hatalıdır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca uyuşmazlık adli yargı yolunda ve iş mahkemesinde çözülmelidir.
Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.