YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14861
KARAR NO : 2014/31979
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/1589-2014/120
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı asil, 26/09/1984 tarihinde davalı sendikada çalışmaya başladığını, hiç bir sebep yokken 31/01/2013 tarihinde fesih edildiğini, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının 26.09.1984 tarihinde sendikanın toplu sözleşme servisinde işe başladığını 1993 yılında hukuk servisine geçtiğini 31.01.2013 tarihine kadar burada çalıştığını, davacının da çok iyi bildiği üzere 1993 yılında 23 olan şube sayısının özelleştirmeler ve gerekse bir kısım örgütlü bulunduğu işyerlerinin kapanması nedeniyle 2012 yılına gelinceye kadar 15’e düştüğünü, sendikanın bu süreçte şubelerin bulunduğu illerdeki örgütlenme çalışmaları sonucu iş sözleşmeleri feshedilen ve sendikadan hukuki yardım talep eden üyelerinin işe iade davalarını şubelerin bulunduğu illerde çalışan avukatlardan yardım alarak sürdürmeye çalıştığını, sendikanın 2012 yılı sonu itibariyle hukuk servisinde çalışan üç avukattan ikisinin karşılıklı anlaşma ile sonuçlandırmak istediğini, davacının son ana kadar sendika ile anlaşarak ayrılacağını ifade etmesine rağmen 2013 ocak ayı içerisinde bu beyanını yazılı hale getirmediğinden iş sözleşmesinin 31.01.2013 tarihinde feshedildiğini, davacının işe iade talebinde samimi olmadığını, davacının noter olarak atandığı duyumunun alındığı bu nedenle işe iade talebinin samimi olmadığını, ayrıca davalı sendika ile davacı arasında vekalet ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı asil temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının fesihten sonra noter olarak başka bir yerde göreve başlaması işe iade davasının açılmasını veya kararın infazını engellemez. İşe iade kararıyla birlikte kişi noterlikten ayrılıp tekrar eski işine dönmek isteyebilir. Bu davacının takdirinde olan bir husustur. Anılan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Davalı cevap dilekçesinde davacının iş sözleşmesiyle çalışmadığı davalıyla aralarında vekalet ilişkisi bulunduğu savunulmuşsa da, davalı tarafından yapılan fesih bildirimi ve sunulan yönetim kurulu kararında iş sözleşmesi bulunduğu davalı tarafça kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının iş sözleşmesi merkez yönetim kurulunca alınan karar gereği hukuk servisinde çalışan personel sayısının azaltılmasına karar verilmesi gerekçesiyle 1475 sayılı İş Kanunu m.14 ve 6357 sayılı Kanun m.17 uyarınca feshedilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
Yapılan fesih bildirimi ve dosya içeriğine göre sendika üye sayısının son beş yılda artış gösterdiği, hukuk servisi dışında sendika şubelerinin bulunduğu illerde 2000 yılından 2013 yılına kadar yedi avukatla yapılan hukuki danışmanlık sözleşmeleri sunulmuşsa da, bunların hukuk servisinin işlerinin azaldığını kanıtlamaya yeterli olmadığı hukuk servisinde yürütülen işlerin azaldığının ve bu nedenle davacıya ihtiyacın ortadan kalktığının somut ve inandırıcı delillerle ispatlanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 209.60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 30.10.2014 tarihinde karar verildi.