Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/14216 E. 2015/27290 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14216
KARAR NO : 2015/27290
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, izin, ücret, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde manav bölümünde şef olarak çalışırken bir iftira üzerine iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, bir kısım aylık ücret, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı ile aynı mağazada çalışan bayan bir personelin şikayet dilekçesinde davacının kendisini taciz ettiğini, başka bir bayan personelin de aynı yönde beyanda bulunduğunu, bunun üzerine davacıya şikayet beyanlarının iletildiğini, davacının bundan sonra işe gelmediğini, savunma talep edildiğini ancak davacının işe devam etmemesi sebebiyle iş akdinin fesh edildiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının davacıya 28/03/2013 ve 05/04/2013 tarihli iki adet ihtarname keşide ettiği, her iki ihtarname içeriğinde de fesih sebebinin net olarak açıklanmadığı, son ihtarda işe devam etmemesi ve devam etmediği günler için rapor ve mazeret ileri sürülmemesi sebebiyle fesh edildiğinin bildirildiği, cevap dilekçesinde ileri sürülen davacının uygunsuz davranışlarının ve bu nedenle yapılan haklı bir feshin ispatlanamadığı, bu yönde somut tanık beyanları veya durumu kanıtlayan başkaca bir delilin mevcut olmadığı gibi feshin bu sebeple yapıldığının da kanıtlanamadığı, diğer yandan olayın olduğu iddia edilen tarihten itibaren 6 günlük hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu, devamsızlığa ilişkin olarak ise devamsızlık tutanaklarının bulunmadığı, akdin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat külfeti üzerinde olan davalı işverence haklı feshin kanıtlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ayrıca davacının yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarına da hak kazandığı, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı davalıya ait markette manav bölümünde çalışırken bir iftira sonucu iş sözleşmesinin haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürüp kıdem ve ihbar tazminatı istemiş, davalı ise iki kadın çalışanın davacıdan taciz nedeniyle şikayetçi olmaları üzerine bu durum sorulduğunda davacının işi terk ettiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının uygunsuz davranışlarının ve bu nedenle yapılan haklı bir feshin ispatlanamadığı ayrıca feshin yasal 6 günlük sürede yapılmadığı, gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı delil olarak kadın işçilerin şikayet dilekçelerini sunmuş olup bu dilekçelerde davacının iki kadın işçiye yönelik farklı zamanlarda taciz eylemleri olduğunun işverene 27/03/2013 tarihinde bildirildiği ve davacının yazılı beyanında suçlamayı kabul etmediği görülmüştür. Ardından 28/03/2013 tarihinde davalının davacıdan savunma istediği, 05/04/2013 tarihli ihtarı ile de iş sözmeşmesinin savunma vermeyip işe gelmediği de belirtilip ahlak ve iyiniyetle bağdaşmayan davranış nedeni ile fesh edildiği açıklanmıştır.
Davalı, şikayetçi kadın işçileri tanık olarak da dinletmiş ve işçiler dilekçe içeriklerinin doğruluğunu dile getirmişlerdir.
Kadın işçilerin tacizle ilgili şikayetini işveren 27/03/2013 tarihinde öğrenmiş olup, konu ile ilgili davacıdan savunma istendiğinde davacı işçinin işyerini bu olay nedeni ile terk ettiği anlaşılmaktadır. Bu terk haklı nedene dayanmamaktadır. Işverinin işçinin işyerini terkinden sonra 05/04/2013 tarihinde gönderdiği fesih bildiriminin hukuki sonucu yoktur. Işçi işyerini kendi haksız yere terk etmiş ve bu durumda fesih gerçeklemiştir. Buna göre kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücretinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi yazılı delil dışında mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda dosyada mevcut 2013 yılı Şubat ayı ücret bordrosunda fazla çalışma ücreti tahakkuku mevcut olup, bordroda yazılı miktardan daha fazla çalışma yapıldığı yazılı delille ispatlanamadığından bu ayın hesaplamada dışlanması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
4- Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.